Ali Çoşkun; Bakkallar Tedarik sorunu yüzünden mağdur

Pandemi döneminin tedarik zincirinde açtığı hasar tüm dünyada etkisini göstermeye devam ediyor. Tedarik sorunu yüzünden birçok Esnafın etkilendiğini ve zarar gördüğünü dile getiren Antalya Bakkallar Odası Başkan A. Ali Çoşkun; “ Özellikle çip ve hammadde ticaretinde küresel bir sorun yaşanıyor. Ancak uzun süredir Türkiye’deki üretim sistemini de etkileyen bu problem kurdaki hızla yükselişle beraber farklı bir boyut kazandı. Neredeyse her sektörde kendini gösteren tedarik problemi aynı zamanda fiyatların da hızla yükselmesine neden oluyor. Bakkal Esnafımızda Bu krizden maalesef nasibini alıyor. Zam Gelecek diye Zam yapılan bir ortamda Bakkal Esnafımız nasıl ayakta kalacak?” şeklinde konuştu.

Artan Döviz fiyatlarının ve Oynak piyasa koşullarının Bakkalları ve Marketleri çok zor durumda bıraktığına dikkat çeken Bakkallar Odası Başkan Adayı Ali Çoşkun; “ Yüksek kapasite ile üretim yapan firmaların üretim bantlarını durdurmamak için hammadde stoğu yapması büyük problemler oluşturuyor. Türkiye, üretiminin büyük bölümünde kullandığı hammaddeleri ithal ediyor. Hem uluslararası piyasadaki fiyat artışları hem de Türk Lirası’ndaki hızlı değer kaybı bu konuda üreticiyi de oldukça yıpratıyor. Üretici Yıprandıkça Bizlere ve Tüketiciye kadar sirayet ediyor.2001’deki kriz ortamının bir benzeri yaşanıyor. İnsanlar elindeki ürünü satmak istemiyor. Çünkü bugün sattığı fiyattan yerine yeni ürün koyamayacağından korkuyor. 10 liraya satılacak ürün sürekli fiyatlar artacak beklentisi ile elde tutuluyor. Belki 12 liraya satarım beklentisi var. Bu beraberinde stokçuluğu da getiriyor. Bugün bir hammaddeyi istediğiniz tarihte alabilmeniz pek mümkün değil. Ayrıca para politikasında belirsizlik de bunu tetikliyor. Yani kimse liranın dolar karşısındaki pozisyonun ne olacağını anlamış değil. Sanki serbest bırakılmış gibi. Bu da davranışları etkiliyor" ifadelerini kullandı.

Yaşanan bu zorlu süreçte herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayan Ali Çoşkun; “Dövizdeki bu dalgalanma elbette ki gelip-geçici. Her zaman Devletimizin yanında ve Ekonomi için hepimiz elimiz taşın altına koymalıyız. Üretici ve Tedarik zincirinde bulunan Firmalarda Devlet gözetiminde olmalı ve Vatandaş Mağdur edilmemeli. Bu süreçte Alışveriş çoğalmış gibi görünse de yapılan bu alışverişler korku alışverişi. Eskiden insanlar yüksek enflasyon dönemlerinde her ürünün fiyatının artacağından korktuğu için özellikle teknolojik ürünleri almaya çalışırdı. Şimdi benzer bir davranışı görüyoruz. İmkanı olanlar genel olarak her ürünün fiyatının sürekli artacağını düşünerek alışverişe koşuyor. Yarın alamamaktan korkuyor. Tüm bu endişeler ortadan kaldırılarak, Ekonomi de güven yeniden yerine getirilebilir” dedi