GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR

GÜNDEM 09.06.2020 - 00:01, Güncelleme: 08.12.2023 - 04:21 1653+ kez okundu.
 

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR

Çağdaş Gazeteciler Derneği Antalya Şube Başkanı Engin Korkmaz yaptığı yazılı açıklamada "Gazetecilik suç değildir, meslektaşlarımızı serbest bırakın!" diye tepkisini dile getirdi.

Başkan Engin Korkmazın açıklaması şöyle:  Kamuoyunun yakından takip ettiği gibi bugün iki gazeteci arkadaşımız gözaltına alınmıştır. Oda TV internet haber sitesi haber müdürü Müyesser Yıldız ve Tele1 televizyonu Ankara Temsilcisi İsmail Dükel, hayatlarını habercilikle kazanan gazetecilerdir. RTÜK ve Basın İlan Kurumu eliyle gazete ve televizyonların ağır sansür ve ekonomik baskılarla sindirilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Her gün basın ve ifade özgürlüğüne karşı işlenen suçlar artarak devam ederken hemen her hafta basın açıklamaları, raporlar, kınama metinleri yayınlayan gazetecilik meslek örgütleri, gelecekte gazeteciliği daha karanlık günlerin beklediği uyarısında bulunmaya başlamıştır. Bu haykırış boşuna değildir. Ülkemizin eşit, adil, özgür ve demokratik yarınları için yaşamsal önemdedir. Gazeteciler haberleri nedeniyle hedef tahtasına konulamaz ve basın özgürlüğü hepimiz için ekmek gibi su gibi vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Ancak bugünkü gözaltılar göstermiştir ki yazdıkları her harf için tedirginlik yaşamaya başlayan gazeteciler maalesef artık yazmadıkları haberler nedeniyle de soruşturmalara uğramaya başlamıştır. Meslektaşlarımızın gözaltına alınmaları sırasındaki uygulamalar hukuki olmadığı gibi, isnat edilen suçlama maalesef iktidar kaynaklarıyla yayın yapan kuruluşların karalama yüklü sızdırma haberleriyle öğrenilmiştir. Sözüm ona haber kaynaklarıyla görüşmelerinde, gizli kalması gereken bilgileri edindikleri ancak bunları haberlerine yansıtmadıkları için meslektaşlarımızın soruşturmaya uğradığı söylenmektedir. Gazetecilerin askeri, bürokrasi veya siyasi kaynakları ile görüşmesi, haber alması veya gazetecilik ilkeleri çerçevesinde ilişki kurması bir suç değildir. Bunların yazılıp yazılmaması kaynakla ilişkiye, gazetecinin muhakemesine bağlıdır. Bu gazetecilik faaliyetinin sorgulanması adeta mesleğin temeline dinamit yerleştirmektir. Türkiye soruşturmaların ve yargılamaların hukuk dışı, yasa dışı oluşumlar tarafından yönetildiği dönemleri atlatmıştır. O dönemlerde, bugün terör örgütü olduğu ilan edilen malum FETÖ yapılanmasının hedefinde olan gazeteciler neden bugün de aynı yöntemlerle sindirilmeye çalışılmaktadır? Her gün kamuoyu önünde olan, kaçma şüphesi olmayan gazetecileri sabaha karşı evlerini basarak gözaltına almak art niyettir. Bu art niyet, meslektaşlarımızın peşinen suçlu gibi gösterilmesine yol açmaktadır. İsmail Dükel de Müyesser Yıldız da daha önce olduğu gibi yine savcılık tarafından çağırıldığında yine gidip ifadelerini verebilecekken, gazetecilerin kapısına terörle mücadele şubesi polisleriyle dayanmak neden gerekmiştir? Bakanlar, hükümetler ve tüm muktedirler hata yapar. Gazeteciler de iktidarın hatalarını, yanlışlarını yazmaya devam edecektir. Bunların yazılmadığı, konuşulmadığı, eleştirilmediği günler tüm ülkenin yarınlarının karanlığa boğulduğu, diktatörlük günleridir. Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel gazetecidir! İktidara sesleniyoruz; gazeteciler sizin düşmanınız ya da esiriniz değildir! Hatalarınızı ve yanlışlarınızı yüzünüze vurmaya, yazmaya, anlatmaya, eleştirmeye devam edeceğiz! Gazetecilik suç değildir, meslektaşlarımızı serbest bırakın! Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu
Çağdaş Gazeteciler Derneği Antalya Şube Başkanı Engin Korkmaz yaptığı yazılı açıklamada "Gazetecilik suç değildir, meslektaşlarımızı serbest bırakın!" diye tepkisini dile getirdi.

Başkan Engin Korkmazın açıklaması şöyle: 

Kamuoyunun yakından takip ettiği gibi bugün iki gazeteci arkadaşımız gözaltına alınmıştır. Oda TV internet haber sitesi haber müdürü Müyesser Yıldız ve Tele1 televizyonu Ankara Temsilcisi İsmail Dükel, hayatlarını habercilikle kazanan gazetecilerdir.

RTÜK ve Basın İlan Kurumu eliyle gazete ve televizyonların ağır sansür ve ekonomik baskılarla sindirilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Her gün basın ve ifade özgürlüğüne karşı işlenen suçlar artarak devam ederken hemen her hafta basın açıklamaları, raporlar, kınama metinleri yayınlayan gazetecilik meslek örgütleri, gelecekte gazeteciliği daha karanlık günlerin beklediği uyarısında bulunmaya başlamıştır. Bu haykırış boşuna değildir. Ülkemizin eşit, adil, özgür ve demokratik yarınları için yaşamsal önemdedir. Gazeteciler haberleri nedeniyle hedef tahtasına konulamaz ve basın özgürlüğü hepimiz için ekmek gibi su gibi vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Ancak bugünkü gözaltılar göstermiştir ki yazdıkları her harf için tedirginlik yaşamaya başlayan gazeteciler maalesef artık yazmadıkları haberler nedeniyle de soruşturmalara uğramaya başlamıştır.

Meslektaşlarımızın gözaltına alınmaları sırasındaki uygulamalar hukuki olmadığı gibi, isnat edilen suçlama maalesef iktidar kaynaklarıyla yayın yapan kuruluşların karalama yüklü sızdırma haberleriyle öğrenilmiştir. Sözüm ona haber kaynaklarıyla görüşmelerinde, gizli kalması gereken bilgileri edindikleri ancak bunları haberlerine yansıtmadıkları için meslektaşlarımızın soruşturmaya uğradığı söylenmektedir. Gazetecilerin askeri, bürokrasi veya siyasi kaynakları ile görüşmesi, haber alması veya gazetecilik ilkeleri çerçevesinde ilişki kurması bir suç değildir. Bunların yazılıp yazılmaması kaynakla ilişkiye, gazetecinin muhakemesine bağlıdır. Bu gazetecilik faaliyetinin sorgulanması adeta mesleğin temeline dinamit yerleştirmektir.

Türkiye soruşturmaların ve yargılamaların hukuk dışı, yasa dışı oluşumlar tarafından yönetildiği dönemleri atlatmıştır. O dönemlerde, bugün terör örgütü olduğu ilan edilen malum FETÖ yapılanmasının hedefinde olan gazeteciler neden bugün de aynı yöntemlerle sindirilmeye çalışılmaktadır? Her gün kamuoyu önünde olan, kaçma şüphesi olmayan gazetecileri sabaha karşı evlerini basarak gözaltına almak art niyettir. Bu art niyet, meslektaşlarımızın peşinen suçlu gibi gösterilmesine yol açmaktadır. İsmail Dükel de Müyesser Yıldız da daha önce olduğu gibi yine savcılık tarafından çağırıldığında yine gidip ifadelerini verebilecekken, gazetecilerin kapısına terörle mücadele şubesi polisleriyle dayanmak neden gerekmiştir?

Bakanlar, hükümetler ve tüm muktedirler hata yapar. Gazeteciler de iktidarın hatalarını, yanlışlarını yazmaya devam edecektir. Bunların yazılmadığı, konuşulmadığı, eleştirilmediği günler tüm ülkenin yarınlarının karanlığa boğulduğu, diktatörlük günleridir. Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel gazetecidir! İktidara sesleniyoruz; gazeteciler sizin düşmanınız ya da esiriniz değildir! Hatalarınızı ve yanlışlarınızı yüzünüze vurmaya, yazmaya, anlatmaya, eleştirmeye devam edeceğiz!

Gazetecilik suç değildir, meslektaşlarımızı serbest bırakın!

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteakdeniz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.