Türel, Başkan Böcek'i istifaya davet etti

Türel'den 'Konyaaltı Sahil Projesi Gerçekleri' toplantısı

Konyaaltı Sahil projesi ile ilgili basının karşısına çıkan Antalya Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Menderes Türel, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in kamu zararı oluşturulduğu iddialarına belgelerle yanıt verdi. Türel, halka yalan söylediği ve hizmet üretmek yerine iftiralar attığı gerekçesi ile de mevcut başkan Böcek’i istifaya davet etti.
Menderes Türel, AK Parti, Antalya il binasında, Antalya Milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin ile AK Parti eski Milletvekili ve MKYK üyesi Gökçen Özdoğan Enç’in katılımlarıyla, “Konyaaltı Sahil Projesi Gerçekleri’ isimli bir basın toplantısı düzenledi.

Yerel seçimlerden sonraki ilk buluşması olduğunu belirten Menderes Türel, birilerinin iş yapmak yerine kendisine sık sık sataştığını ve sosyal medyadan zaman zaman kamuoyunu bilgilendirmek adına açıklamalarda bulunmak zorunda olduğunu söyledi.
Türel, "Birileri iş yapmak yerine, bana sık sık sataştığı için, zaman zaman sosyal medyadan istemesem de kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına bazı açıklamalar yapmak durumunda kaldım. Bugün deyine artık sınır tanımayan iftira haritalarını milletin önüne pervasızca sürenlerin maskelerini düşürmek için bu basın toplantısını yapmak kaçınılmaz oldu. Sizlerle buluşmamıza bu iftiraların vesile olmasından dolayı çok da memnun olduğumu söyleyemem.
Zira göreve başladıklarından itibaren neredeyse bir sene geçtiği halde hiçbir hizmet yapmadıkları ortadayken; sırf bunun utancıyla olsa gerek yine uydurma isnatlarla ortaya çıktılar. Asli görevinin memlekete hizmet olduğunu unutanlar, durduk yerden bana saldırıyorlar. Şunu biliyorlar. Halkımız her şeyin farkında. Yarın hesap soracak. Ne yapıyorsunuz? Diyecek. Nerede hizmetleriniz? Bu kentin hali nedir? Diyecek. Geçmiş dönemi iftiraları ile karalamaya çalışmaları kamuoyunun dikkatini başka noktalara çekerek yapamadıkları hizmetleri unutturma gayretinden ibarettir. Nitekim Muhittin Böcek 20 yıllık Konyaaltı Belediye Başkanlığı döneminde Konyaaltı Sahili ve Boğaçayı’na tek bir çivi bile çakmamış. Bizim yaptığımız bu projelerle halk nezdinde zor duruma düşmüştür. Kıskançlığından ve hasetliğinden sürekli olarak iftiralarla bu projeleri kötülemeye çalışmaktadır" dedi.
Yaptığı belgeli açıklamalarla bir kez daha yalancıların maskesi düşürerek gerçeklerin ortaya çıkacağını belirten Türel "Konyaaltı dünyanın en güzel sahillerinden bir tanesidir. Ve biz, iddialı söylüyorum Allah’ın bizlere bahşettiği bu tabiat mucizesinde, dünyanın en güzel sahil projesini gerçekleştireceğiz dediğimiz zaman; iftira bülbülleri de ortaya çıktı ve yalanları ile bu güzelim sahili ve projemizi kirletmeye çalıştılar. Hatırlayınız biz Konyaaltı sahil projesini yapacağız dediğimizde önce “Yapsınlar da görelim” diyenler inşaata başladığımızda “Sahili halka kapatacak” diye boy gösterdiler. Onların sahili halka kapatacak dediği Konyaaltı’nda bir günde on binlerce vatandaşımız gerek spor alanlarında gerekse koşu parkuru, yürüyüş yolları,kay kay pistleri, bisiklet yolları, köpek parkı, basketbol, voleybol, futbol sahalarında ÜCRETSİZ olarak gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin keyfini sürüyor. Tüm sahile ücretsiz soyunma kabinleri, duş ve tuvalet yaptık halkımızın hizmetine sunduk. Helali hoş olsun. Peki ne oldu sahili halka kapatacak diyenler? Rezil oldular. Doğal olarak başka yalanların peşine düştüler. Bu zihniyet iş yapmaz, hizmet üretmez. En iyi yaptığı şey her şeye karşı çıkmak ve karalamaya çalışmaktır. Yine bunu yaptılar.
Canlı yayında, kameralar önünde, fevkalade şeffaf bir şekilde gerçekleştirdiğimiz ihaleyi karartmaya çalıştılar. Turizm İl Müdürlüğünün resmî yazısıyla da belgelenmiş olan sadece Antalya’da 14 firmanın, Otelciler Federasyonu ve birliklerinin verilerine göre Türkiye’de 100’e yakın firmanın katılabileceği ihaleyi “Adrese teslim “diye yaftalamaya çalıştılar. İhale, katılmak için yeterliliği bulunan herkese açıktır. Ayrıca ihalede 6 dosya katılım için dosya almış hazırlık yapmıştır. İhale günü Tek firmanın ihaleye katılmasını sanki hukuksuzmuş gibi gösterdiler. İhale mevzuatı böyledir. Biz mevzuat dışı hiçbir iş ve işlem yapmadık. Konyaaltı Belediye Başkanı iken Sn. Böcek’te tek firmanın katıldığı ihaleleri onayladı. Kayıtlar orada duruyor. Ama onlar bunları unuttular. Sen yapınca oluyor da başkası yapınca olmuyor mu Sayın Böcek?" dedi.
Menderes Türel sosyal medyadan yaptığı açıklamasınnda şunları belirtti:
"Adrese teslim yalanlarıyla bir yere varamayanlar, yalan yalanı çeker misali bu seferde kamu zararı iftirasına sarıldılar.
Konyaaltı sahil projesi toplamda 1 milyon 100 bin metrekaredir. Bu alan içerisinde proje kapsamındaki kapalı mekan ticaret alanı ise sadece 8000 metrekaredir. Şimdi buradan soruyorum. Konyaaltı Kent Meydanını Sayın Böcek yapmadı mı? Yaptı. Kent meydanında yaklaşık 3 bin metrekarelik Ticaret alanı var. Bugün itibarıyla Konyaaltı Belediyesi bu ticaret alanından yılda ne kadar kira geliri alıyor? Biliyor musunuz? Sadece YILDA YÜZBİN LİRA. Yani Böcek’in ihale ettiği Konyaaltı Kent Meydanında dükkan başı aylık ortalama kira ücreti sadece bu yıl rakamları ile 676 Türk Lirasına geliyor. Evet şaşırmayın sadece Altıyüzyetmişaltı lira. Peki Büyükşehir Belediyesinin yaptığı Konyaaltı sahilindeki belediye geliri ne kadar biliyor musunuz? Bu sene itibarı ile 15.000.000 TL.
Evet 3 bin metrekareden alınan yıllık 100 bin lira mı kamu zararıdır yoksa 8 bin metrekareden alınan 15 milyon mu kamu zararıdır?
Bugüne kadar sorduğum hiçbir soruya cevap veremeyen Sn. Böcek’in bu soruya da cevap vermesini beklemiyorum. Ayrıca burada bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. Acaba Sn. Böcek Konyaaltı belediye başkanı ilken yaptığı park ve bahçelerin temizlik, güvenlik, bakım masraflarını ticari işletmelerden mi karşıladı yoksa belediye kasasından mı? Bu masrafları Konyaaltı Belediyesi ödedi ve halen de ödüyor.
Konyaaltı Belediye Başkanı iken bunları ödendin de şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı olunca ödeyemiyor musun? Ne oldu? Halkın kullanımına ücretsiz sunulan hizmetlerin temizlik, güvenlik, bakım masraflarını üzerine yükmüş gibi kabul edip bir de bu alanların masraflarını kamu zararı gibi göstermek bu alanlardan ücretsiz yararlanan yüzbinlerle vatandaşımıza karşı yapılan en büyük terbiyesizliktir.
Konyaaltı ihalesi tüm yönleri ile Böcek’in şikayeti üzerine birçok müfettiş, bilirkişi tarafından inceleniyor. Müfettiş, siyaset ile hiçbir ilişkisi olmayan ATSO’dan da kiralamalarla ilgili rayiç bedel tespit raporu talep etti ve bu rapor geçen hafta sonuçlandı. ATSO’nun gayrimenkul değerleme uzmanları bu kapsamda kiralanan ticari alanların çıplak arazi rayiç bedelinin 5.811.882 TL, üzerindeki ticari ünitelerle birlikte 8.717.481 TL olduğuna tespit etti. Bu rapor rayiç bedelinin altında kiralama yapmadığımızın ispatıdır ve bize iftira atanların yüzüne tokat gibi çarpmıştır. Konyaaltı ihalesinin ucuza gittiğini söyleyenler ATSO’nun gayrimenkul değerleme uzmanlarının bu kapsamda kiralanan ticari alanların çıplak arazi rayiç bedelinin 5.811.882.-TL üzerindeki ticari ünitelerle birlikte 8.717.481 lira olduğuna dair tespitini nereye koyacaklar?
Yine Türkiye’de bu konularda en uzman ve hiçbir şekilde taviz vermeyen iki kurum Mili Emlak ve Vakıflar Genel Müdürlüğüdür, değil mi’? Bu kurumların uzmanlarının; Belediye tarafından kiralanan alanların üzerindeki ticari ünitelerle birlikte yaklaşık 6 milyon beşyüzbin liralık değerlendirmesini nereye koyacaklar? İhale sonucunda 8.5 milyon, KDV si ile birlikte 2018 rakamlarına göre 10 milyonu aşan bir bedelin Büyükşehir’in kasasına girdiğini gördüğümüzde bunun neresinde kamu zararı var Allah aşkına? Kimse Sayıştay raporlarına atıfta bulunmasın. Sayıştay incelemelerinde karar ilgili dairesine verilir. Henüz bu konuda karar oluşmamıştır. Temyiz yolu açık olan daire kararı kesinleşmeden kamuoyuna kesin hükümmüş gibi sunup kandırmaya çalışmaları ayıptır. Ayrıca bu konu şu anda zaten müfettişin incelemesinde. Nihai sonuç henüz ortaya çıkmadı. İnceleme sonunda da gerçeklerin ortaya çıkacağına inanıyorum. Öte yandan şu andaki yönetimin yaptığı sözleşme feshi ile ilgili idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararını nihai karar değil diye her yerde anlatıyorlar. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Şimdi gelelim Sn. Böcek’in yüksek fiyatlı malzeme alımı ile ilgili iftiralarına.
Konyaaltı Projesi yapım ihalesini Antepe AŞ kazanmıştır. Antepe Kimdir? Belediyenin KENDİ ŞİRKETİDİR. Mevzuat gereği belediye kendi şirketine doğrudan iş veremez. Diğerleri gibi, aynı statüde ihaleye girip alabilir. Antepe de böyle yapmış ve ihaleyi almıştır. Siz ne anlatıyorsunuz Sayın Böcek? Antepe, Belediyeyi kazıkladı mı? Bu neyin iftirası? Belediye’nin sağ cebi, sol cebini mi kazıkladı?
Öncelikle yapım ihalesinin yapıldığı ve inşaata başlanılan tarihe dikkatinizi çekmek istiyorum. Çünkü burası önemli. İhale 2017 Ekim’inde yapılmış 2017 Kasım’ında inşaata başlanmış ve 2018 Yaz sezonuna inşaat tamamlanmıştır. Yani Belediye şirketi olan Antepe 2017 Bayındırlık poz fiyatlarına göre teklif vermiş ancak ödemelerin yüzde 91’i 2018’de yapılmış ve Antepe’ye hiçbir fiyat farkı ödenmemiştir.
Bu işlerde aradan cımbızla fiyat çekip mal bulmuş mağribi gibi ortaya çıkmak çok abestir. İşin toplam reel maliyetine bakacaksın. Bazı kalemler karlı bazı kalemler zararlı gözükebilir. İşin toplamında kamu zarara uğradı mı ona bakacaksın. Antepe kim? Belediye kim? Adeta biri baba, diğeri oğul. Biri Sağ cep, diğeri Sol cep. Sen kimi kandırıyorsun?
Örnek;
İnşaatta kullanılan C 25/30 beton, çelik hasır, diyabaz taş döşemesi, termowood ahşap güneş kırıcı yapımı en yüksek tutarlı iş kalemleridir. Antepe’ye 2017 birim fiyatları ile ödeme yapıldığı için fiyat farkı alamamaktan dolayı Antepe’nin zararı sadece bu dört kalemden 4 milyon üçyüzbin liradır. Elbet teki bu kayıplar öngörülerek bazı iş kalemlerinde de bu kayıpları telafi edecek bir fiyatlandırma yapılması zaruridir. Zira Antepe belediye şirketi olarak Sayıştay denetimine tabidir ve zararı halinde devletin ilgili kurumları hesap sorar O yüzden Antepe bu projede zarar etmemiştir ama ciddi bir karı da olmamıştır. Bu detayları birazdan belgeleri ile paylaşacağım. Ve bu fiyatlandırma yöntemi herkesin bildiği bir gerçektir.
Yaptığımız hizmetler karşısında ezilenlerin sadece ve sadece karartma operasyonları yapacağını bilmek için kahin olmamız gerekmez. O yüzden Konyaaltı sahil projesinin yapımı aşamasında Belediye’nin kendi şirketinin elini taşın altına koymasına memnun olduk. Bu ihaleyi es kaza başkası alsa; iftira tüccarlarının falan firmayı zengin ettiler sözlerine maruz kalacağımızı biliyorduk. O yüzden Kar amacı gütmeden belediyenin kendi firmasının yapım ihalesini üstlenmesi işte bugünkü iftira tacirlerine fırsat vermemek adına önemliydi. Varsa bir fazla ödeme ki yok, Belediye kendi firmasından her zaman tahsil edilebilir. Daha önce sosyal medyada Sn. Böcek’e “fazla ödeme varsa; Antepe’den neden fazla ödemeleri tahsil etmediğini sorduğumuz soru da cevapsız kaldı.
Madem ortada bir iddia var. Antepe’ye fazla ödeme yapıldığını iddia ediyorlar. O zaman iddiaya konu edilen kalemlerin Belediye şirketi Antepe’ye ne kadara mal olduğuna bakmak bu meselenin en önemli noktasıdır. Çünkü Antepe örnek gösterilen malzemeleri DEĞERİNDEN yüksek fiyata almış olursa o zaman belediye gerçekten fahiş fiyatla bu malzemeleri edinmiş olurdu. Oysa gerçek öyle değil. İsterseniz Bay Böcek’in belediye şirketi olan Antepe’nin yani Belediye’nin fahiş fiyatla aldığını iddia ettiği malzemelerin maliyet fiyatlarına resmi belgeleri görmek suretiyle göz atalım. Belediye Başkanlığını bir tarafa bırakıp haysiyet ve şeref cellatlığına soyunan Bay Böcek, bu iftiralarla gerçekten komik duruma düşüyor.
Peki belediye şirketi olan Antepe bazı kalemlerdeki zararını diğer kalemlerden telafi etmeye çalışırken zengin olmuş mu? O da söz konusu değil. Çünkü Antepe’nin resmî genel kurulunda Konyaaltı için yapılan beş ihalenin toplamından sadece 200 bin lira kar ettiğini belgesi ile görebilirsiniz. Ne demiştik. Antepe kar amacı gütmeden bu işi yaptı demiştik. Bu belgede onun ispatı.
Konuşmamın başında da söylediğim gibi aslında sizlerle Antalya ve Antalya’da yapılacak projeleri konuşmak isterdim. Ama anlaşılıyor ki Böcek yönetimindeki beş senelik süreçte, yalan ve iftiralarla halkın dikkati başka yöne çekilerek, yapılamayan Hizmetler unutturulmaya çalışılacak, ya da Menderes Türel’in bıraktıkları ile yetinilerek zaman doldurulacak. Biz hep birlikte bu filmi Akaydın döneminde de görmüştük. Şimdi sahne dekor aynı sadece oyuncular değişmiş. Bu filmin sonu 2014’de nasıl bitmişse 2024’te de aynı şekilde bitecektir.
Menderes Türel hep hizmetleri ve projeleri ile gündeme geldi. Bay Böcek ise iftiraları ve yalanları ile. Bugüne kadar sadece ve sadece sosyal medyada benim yaptığım hizmetlerle övündü …Hem de halkı kendi yapmış gibi kandırmaya çalışarak..
Tüm ilçelerde 32 binada eğitim veren ASMEK’in adını ATASEM olarak değiştirdi, her gün bu kursları paylaşıyor. Benim projesini, ihalesini yaptığım, tüm finansmanını bulduğum raylı sistemin de etrafındaki panolara kendi resmini yapıştırmış, hiç utanmadan kendi projesiymiş gibi algı yaratmaya çalışıyor. Menderes Türel’in yaptığı Teleferik, Zıp Zıp Park, raylı sistemden kaç kişi faydalandığının dışından bir de çok büyük hizmetmiş gibi sunduğu ilçelere konulan otobüs durakları dışında bültenlerinde başka bir hizmete seçildiğinden beri rastlayamadım. Peki kendi koskoca 1 yılda ne yaptı? Kepez’e bir tane kasap dükkanı açtı. Şimdi de Manavgat’a açıyor. Bunda da gülünç duruma düştü. Halka ucuz et satacağım dedi, zincir marketlerden pahalıya satıyor…
Ne yapacaksın Bay Böcek Antalya’yı 2 kasap dükkanıyla mı kurtaracaksın?
Benim adım Menderes Türel..
Ben Antalya’yı ilklerle tanıştıran ve tarihindeki hizmet rekorunu kıran kişiyim…
Halkımızın bana sevgisi çalışkanlığımdan ve dürüstlüğümden. Sen ne kadar iftira atarsan at bu sevgiyi yok edemeyeceksin çünkü
Bugün de olduğu gibi iftiralar hep suratında patlayacak ve rezil olacaksın..
Ben buradan Muhittin Böcek’i istifaya davet ediyorum. Tüm gerçekleri bildiği halde,
Basın toplantısı yaparak bile bile halka yalan söylediği için istifa etmelidir…
Ha… eğer…” ben şovumu yaptığım malzemelerin Antepe tarafından ne kadara alındığını bilmiyordum, bunu kontrol etmedim”, diyorsa, bu daha büyük bir ayıptır., bu da her zaman söylediğim gibi “Büyükşehir belediye başkanlığının Böcek’e 10 gömlek fazla geldiğinin ispatıdır”..
Menderes Türel söylemişti dersininiz. Her sene neredeyse BURDUR nüfusuna yakın sayıda yeni aracın girdiği trafik iki sene sonra kuş uçamaz hale gelecek. Yeni kavşaklar ve yollar açılmadığı takdirde en geç iki sene sonra ANTALYA trafiği tam bir keşmekeşe dönecek ve kilitlenecek. Türel söylemişti dersiniz. İşte bunları unutturmaya çalışanların tek sığınacağı liman, iftira limanıdır.
Bay Böcek Menderes Türel’e iftira için ayırdığı vakti bu cennet şehir için kullansa belki faydalı işler yapar.
İftiralarınızla yalanlarınızla Menderes Türel’i ANTALYA siyasetinden sileceğinizi zannediyorsanız hayal görüyorsunuz. Kimse sen seçim kaybettin mahrasına sarılmasın. Doğru Menderes Türel seçim kaybetmiştir ama son iki seçimdeki Cumhur ittifakı oylarını 41-42’den 47’ye taşımıştır. Muhittin Böcek de 59-58 olan millet ittifakı oylarını 50’ye geriletmiştir. Böcek’in önünde kendi yaptırdığı anket sonuçlarını gayet iyi biliyorum. Menderes Türel’in beğenisi hala çok yüksek çıkmaktadır ve bu kendisini korkutmakta, yalan iftiraya sevk etmektedir. Korkmayın. Çalışın sizin de olur. Menderes Türel’in adını siyaset dünyasından, bu şehirde, hizmetlerini geçerseniz silersiniz. Yalan ve iftiralarınızla büyütürsünüz. Evvel Allah. Korkumuz yok. Hangi yalan balonunu şişirirseniz şişirin o balon 3 günde patlayacak ve sonuçta bugün olduğu gibi rezil olacaksınız.
İftiralarınıza cevap vermek için halkımızın huzuruna gelmek beni üzüyor. Bu konuyu artık bugün burada kapatıyorum ve bir daha konuşmayacağım. Menderes Türel proje insanıdır. Hizmet adamıdır. Başta Sn. Cumhurbaşkanımızın fevkalade yüksek ilgisi, Dışişleri, Turizm ve tüm bakanlarımızın desteği, geçmişte ve bugün görev yapmakta olan milletvekillerimiz, il başkanlarımız , teşkilatımız, hemşerilerimizle birlikte Antalya’da hizmet dönemimizde tarih yazılmıştır. Emeği geçen herkese başta Sn. Cumhurbaşkanımız olmak üzere teşekkür ediyorum. İftiracılara ise bugün buradan son kez sesleniyorum. Gelin yargıda, televizyonlarda halkın huzurunda kozumuzu paylaşalım. Ama hem seçimden önce, hem de sonrasında hep kaçtınız. Korkusu olan kaçar. Benim gibi korkusu olmayanlarda “Hodri meydan” diye meydan okur. Menderes Türel ömrü boyunca korkanlardan, kaçanlardan, yatanlardan olmadı ve olmayacak. Bu böyle biline."