Rafet Zeybek: Referansla hakim olan biri adalet dağıtamaz!

Yargı Reformu kapsamında gelen düzenlemelere değinen CHP’li Zeybek konuşmasında şunları ifade etti;
“Yargıda eğer reform yapmak isteniyorsa "olmazsa olmaz" diye ısrarla bağırdığımız yargının bağımsız bir hâle getirilmesidir. Dünyanın her yerinde böyledir, eğer yargı, bağımsız değilse ne kadar iyi yasa çıkarırsanız çıkarın, ne kadar uğraşırsanız uğraşın, ne kadar bağırırsanız bağırın, o ülkede adalet dağıtamazsınız, o ülkede kalkınma sağlayamazsınız, demokrasiyi sağlayamazsınız. Bu gerçeği bilmek gerekir.”

YARGI DÜN FETÖ’NÜN ETKİSİNDEYDİ, BUGÜN YÜRÜTMENİN ETKİSİNDE
“2010 yılında Anayasa değiştirildi. 29 maddeydi neredeyse tüm muhalefet partileri ve kamuoyu "27 maddeye biz de destek olalım ama 2 madde ileride çok sıkıntı yaratacak, Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkemesi maddeleri çıkarılsın." dendi, bu 2 madde için Anayasa değiştirildi o zaman. Ne oldu o Anayasa değiştirildi? Yargı, FETÖ'ye teslim edildi. Orada "Yanıldık falan." denildi ama yanınılmadı, bilindi, söylendi çünkü. "Bu yargı bir cemaatin kontrolü altına girer." dendi, herkes dedi. Ne zamana kadar 2013 Aralık ayına kadar, 2013 Aralık'ında kendinize dokununca "Eyvah." dediniz bu yanlışmış. Bizler yıllarca söyledik yanlış diye. Bu sefer ne yaptılar, 2017'ye geldik "Ya bunu cemaatten kurtaralım, FETÖ'den kurtaralım ama yürütmenin emrine alalım". 2010 Anayasa değişikliğiyle yargı ne kadar FETÖ'ye bağlandıysa 2017 değişikliğiyle de o kadar yürütmeye bağlıdır.”

TÜRKİYE’DE YARGI VALLAHİ DE, BİLLAHİ DE BAĞIMSIZ DEĞİLDİR
“Bir sorunu çözmek için onu önce teşhis edeceğiz. Eğer siz, "Türkiye'de yargı bağımsız." diyorsanız asla yargının sorunlarını çözemezsiniz. Ne kadar reform yaparsanız yapın çözemezsiniz. Şu gerçek görülmelidir: Türkiye'de yargı vallahi de bağımsız değildir, billahi de bağımsız değildir, tallahide bağımsız değildir.
Yirmi yedi yıl Cumhuriyet Savcısı olarak yargı içinde görev yaptım, bağımsız olmadığı zamanlarda görev yaptım, yargının sıkıntılarını gördüm, o FETÖ'nün neler yaptığının acısını yaşadık biz. Adalet gerçekten herkese lazımdır.

Hukuku yok ederseniz, adaleti yok ederseniz -asla şüpheniz olmasın- bir gün sizlerde o kadar çok ihtiyaç duyarsınız. Bugün Türkiye'de maalesef hukuk da yargı da tamamen yürütmenin kontrolü altına alınmıştır, yürütmeden gelecek talimatlarla, yürütmenin nasıl düşündüğünü düşünerek karar veren hâkim ve savcılar var.”

REFERANSLA HÂKİM OLAN BİRİ ADALET DAĞITAMAZ
“Bugün hâkim ve savcılar korkuyor. "Verdiğim karar birilerinin hoşuna gitmezse başıma ne gelir?" diyor ve haklı olarak korkuyorlar. Çünkü o kararlar beğenilmezse o hâkim ve savcılar hakkında derhâl inceleme başlatılıyor. İşte, en son, Gezi davasında gördük; beraat veriyor "Bu nasıl böyle karar verir? Hemen inceleme başlatın." Ondan sonra da siz bu yargıya diyorsunuz ki: "Yargı bağımsızdır, yargı tarafsız karar veriyor, yargı adil davranıyor." Yapmayın, bu adil yargılama falan değildir. Türkiye'de bağımsız bir yargı isteniyorsa yapılması gerekenler çok nettir.  2010 yılı Anayasa değişikliğinin zararlarını gördük, 2017 Anayasa değişikliğinin zararlarını görmeye devam ediyoruz. Bir Anayasa değişikliği yapalım, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yapısını değiştirelim, öncelikli Anayasa değişikliği şartı, ondan sonra yasal değişiklikleri yapalım, hâkimlik teminatı getirelim. Bu teminat, mesleğe alınmada olsun, mesleğe alırken bir hâkimlik teminatı olsun. Örneğin, mülakatlarda nasıl hâkim alınıyor, kimler alınıyor? Yani bunu objektif kurallara taşımadıktan sonra, daha alınırken referansla hâkim olan bir insan adalet dağıtmaz, öyle derdi yoktur.

Yargı konusunda bir samimiyet gerekir. Gerçekten adalet istemek gerekiyor ama herkes için adalet. Evet, Türkiye'de yargı içtenlikle bağımsız olsun, tarafsız olsun, adalet dağıtsın demek lazım. İktidarın istediği gibi, onun düşünceleri gibi karar versin deniliyorsa bu ülkede asla adalete hizmet edilmez.”