YSK'nın ATSO seçimleri ile ilgili gerekçeli kararını açıklamasının ardında Avukat Çiğdem Baysal konuyla ilgili sosyal medya hesabında açıklamalarda bulundu.
Avukat Çğdem Baysal, YSK'nın ATSO ile ilgili kararını neden oy birliği ile almadıklarına değinirken, bazı üyelerin bunun zorlama bir karar olması nedeniyle bu hukuksuzluğa ortak olmak istemedikleri şeklinde yorumladı.
Baysal, "Dikkat ettiyseniz YSK da, ATSO ile ilgili verdiği kararın gerekçesinde bunu açıklamamıştır. Tam Kanunsuzluk sebebiyle alt kurulun kararını kaldırıyorsan, Tam Kanunsuzluğun hangi Kanun maddesinde hangi hallerde oluştuğunu gerekçende açıklamak zorundasınız. Hani nerde, hangi kanunda yazıyor, hangi hallerde oluşur? bir bilen varsa yazsın bizde aydınlanalım. YSKnın bunu açıklamaması bile o kararı, tek başına hükümsüz hale getirir. Tam Kanunsuzluk diye birşey varsa asıl şimdi oluşmuştur." ifadelerini kullandı.
Avukat Çiğdem Baysal'ın konuyla ilgili açıklamasının tamamı şöyle:
ATSO SEÇİMLERİ VE YSK HAKKINDA
Anayasanın 79. MADDESİ, sadece ve sadece milli iradeyi yansıtan HALK OYLAMASIYLA yapılan seçimleri kapsar.
Bu nedenle Anayasanın 79.maddesindeki tanım,
Milli iradenin ortaya konulduğu Cumhurbaşkanlığı, Milletvekilliği seçimlerine ilişkindir. Hatta Belediye seçimleri dahi bu tanımın içine dahil edilemez. Belediye seçimleri, 2972 sayılı Mahalli İdare Seçimleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Oda Seçimleri, Milli iradeyi yansıtan bir halk oylaması seçimi değildir. Meslek Örgütleri Hakkında Organ Seçimleri; kendi Kanun, tüzük ve/ya yönetmeliğinde yazılı olduğu usul ve esasa göre yapılır.
Bu kanunlarda yazılı itiraz mercileri SADECE karar alabilir. Bu mercilerde İlçe seçim kurulu ile il seçim kurullarıdır. Yani YSK'nın alt kurulları karar alır. Son itiraz mercii İL SEÇİM KURULU OLUP, bu kurulun kararları KESİN KARARDIR. Kesin karara karşı Yüksek Seçim kuruluna itiraz edilemez, edilse dahi kesin karar nedeniyle RED KARARI verilmek zorundadır.
Aksi takdirde YSK, YETKİ VE GÖREV GASBI yapmış olur, dolayısıyla YOK HÜKMÜNDE bir karara imza atmış kabul edilir.
Bu nedenlerle de UYGULANABİLİRLİĞİ OLMAYAN kararla işlem yapılamaz.
Hal böyle iken Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı; "Yüksek Mahkeme Kararı" niteliğini kaybeder, "İdari İşlem" niteliği kazanır.
Bu durumda her ne kadar Yüksek Seçim Kurulunun kararlarına karşı başkaca yargı yoluna gidilemez dense de; "İDARİ İŞLEM" niteliği kazanan YÜKSEK SEÇİM KURULU KARARINA KARŞI DANIŞTAY YOLU AÇILIR.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA İSTEMLİ DANIŞTAY'da açılacak davanın sonucuna göre gerekli görülürse, ANAYASA MAHKEMESİ düşünülmelidir.
Kaldı ki YSK, "Tam Kanunsuzluk" haline dayanarak karar vermiş. Gerçekte Tam Kanunsuzluk diye ne Anayasamızda ne de Kanunlarımızda bir hüküm yoktur.
YSK, son yıllarda alt kurulların kararlarına karşı; Tam Kanunsuzluk adıyla, kendi kendine olağanüstü kanun yolu diye bir yol uydurarak, hukuka aykırı SİYASİ içtihatlar oluşturmaktadır.
YSK'nın bu şekilde alt kurulları İTİBARSIZLAŞTIRARAK, hukuku çiğnemesi açıkça SUÇTUR.
BİR SEÇİM SONUCUNU TAM KANUNSUZLUK UYDURMASIYLA, HUKUKA AYKIRI OLARAK DİĞER ADAY LEHİNE DEĞİŞTİRMEK GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKTIR.
Tam Kanunsuzluk diye birşey yoktur. Lakin Tam Kanunsuzluk terimi hukukta yer bulacaksa da, Anayasanın 76. Maddesindeki gibi bir hal nedeniyle mümkün olabilir. Ad, yaş, vatandaşlık, adli sicil kaydı vb. nedenlerle milletvekili seçilme yeterliğine sahip olmadığı halde bir kişi milletvekili seçilmişse, burda Tam Kanunsuzluk vardır diyebiliriz.
Oda seçimlerinde de Anayasanın 76. Maddesine kıyasen adayın seçilme yeterliliğine bakılarak Tam Kanunsuzluk hali belirlenmelidir. ATSO seçimlerinde mesela başkan adayının, aday olma şartı oluşmadan aday olmuşsa ve de kazanmışsa Tam Kanunsuzluk hali mümkün olabilir.
Mesela mavi listeden Boğaçhan Göksu`nun meclis üyeliği aslında Tam Kanunsuzluk nedenidir. Zira Boğaçhan Göksu seçimle meclis üyeliğini kazanmamış, asil listede kazanan bir üyenin istifa etmesi sonucu Yedek listede birinci sıra aday olması nedeniyle İlçe seçim kuruluna başvuru yaparak kendisini eklettirmiştir. İlçe seçim kurulunun, Oda ve Borsalar Kanun ve yönetmeliğinde böyle bir ekleme yapma yetkisi yokken hukuka aykırı bir kararla seçimde kazanmayan kişiyi kazananlar arasına eklemiştir. Keza 117 kişi seçilen meclis üyelerinden başkan ve yönetim kurulu Seçimleri yapılmadan önce istifa olmuşsa, kalan sayıyla seçime gidilmeliydi. Yönetmeliğe göre Boğaçhan Göksu Seçimden sonra Oda yönetimi tarafından çağrılarak istifa eden kişinin yeri doldurulmalıydı. İşte bu hal, bir Tam Kanunsuzluk halidir.
Daha sonrasında kırmızı listeden 56 oyun geçersizliğine de, bu kişinin İlçe seçim kuruluna itirazı üzerine karar veriliyor. Tam Kanunsuzluğun dibine vurmuş hali de bu olsa gerek.
Kaldı ki Tam Kanunsuzluk halinde de seçim sonucu; diğer aday lehine değiştirilemez, ancak ve ancak seçim YENİLENMEK ÜZERE İPTAL EDİLİR.
Tüm bunlara rağmen ATSO seçimlerinin iptal edilmemesi de çok manidardır.
En son gelinen aşamada ATSO Seçimleri, Yüksek Seçim Kurulunun YOK HÜKMÜNDE Kİ KARARI nedeniyle, Davut ÇETİN lehine GERÇEK MANADA Tam Kanunsuzluk Hali oluşturmuştur.
Olur da Danıştaya başvururlar da; Yürütmeyi Durdurma Kararı alırlarsa, Ali BAHAR başka bahara...