Islak ekmek, dört kardeşler!..

BİLİM 05.05.2020 - 19:00, Güncelleme: 08.12.2023 - 04:21 2019+ kez okundu.
 

Islak ekmek, dört kardeşler!..

Yazarımız İbrahim Uysal, yaşanmış bir hikayeyi kaleme aldı.

Hava delinmişcesine yağmur yağıyor, gök gürültülü ve ardından şimşekler elektrikleri kesik olan bir göz odayı aydınlatırken içinde evin en küçüğü olan kızı açlıktan ağlaya ağlaya uyuya kalmış, diğer tarafta mum ışığında ders yapan evin üçüncüsü, ortancası ıslanan odunları yakmaya çalışıyor sobada, anne eşinin ayak izini yağan yağmurun sesinde ayırt etmeye çalışıyor ara ara kapıya çıkıyor, çünkü tek derdi evlatlarına bir lokma ekmek onlar uyumadan... Ve işte... Baba görünür önce ayak sesiyle, hepsinde o kahraman figürü " mutlaka ne olursa olsun ekmek getirmiştir." Sırılsıklam ıslanmış ve titriyor içeri girerken, evin en büyüğünü çağırır... Zor bela bu yağmur da kazandığı eski kırmızı 20 bin lira ile oğlunun avucunun içini açmasını söylüyor.! "Oğlum al bu parayı şu (Hacı Market)'e git ne kadar olursa ekmek al" Ama sıkı sıkı tembihliyor "oğlum sakın düşürme olur mu" son paramız... Şemsiye elinde çıkan abi uzun bir aradan sonra geliyor ancak eli boş... -Düşürdün değil mi parayı diyor babası... Evin büyüğü olan abi ise çok üzgün nasıl  olduğunu bilemiyor ama düşürdüm diyebiliyor.! Uykusundan ekmek yiyeceği için sevinerek uyanan kız kardeş de dahil olmak üzere evin tek şemsiyesi ile evdeki son mum ile yağmurda o parayı bulmak için 4 çocuk ve anne-baba, evin büyük oğlunun bakkala giderken kullandığı yolu santim santim arıyor.!  -"Baba buldum" diyor ortanca, ıslak ve babasının abisinin eline sıkıştırdığı şekilde... Siz hiç bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken güneşin açısına şahit oldunuz mu? Hepsi markete gidiyor alabildikleri sadece ekmek ama marketçi şaşkın bu yağmur da hepsi ıslak neden peki ? Baba mağrur bir şekilde "parayı düşürmüş de çocuk" diyebiliyor yutkunarak.! Eve dönüşte kuru kuru yenen o ekmeğin tadını bugüne kadar alamamış olmakta başka bir tad... Hamurundan mı ? acısından mıdır bilinmez...! Helalinden olsa gerek...! O ekmeğin kursağında geçenler bugün; •Evin büyüğü Okul Müdürü ve o günden beri hiç para düşürmedi. •Ortanca yerde gördüğü kendi parası haricinde hiçbir parayı almıyor. Güvenlik Görevlisi... •Üç numara İcra Müdürü olarak gittiği fakir evlerde tek girmediği yer mutfak. Evin tek kızı o gece herşeye şahit olan birisi olarak bugün Zabıt Katibi, asla unutmaması bu yüzden...açlıktan ağlaya ağlaya uyuyakalan o kız çocuğu abileri ile yaşadığı bu günleri onurla yadetmekte... İşte tam da burada ıslak kek ile büyüyen çocuklar ile ıslak ekmeğe muhtaç çocuklar arasındaki fark zamane ! çocukları diyebileceğimiz kadar basit olmamalı.
Yazarımız İbrahim Uysal, yaşanmış bir hikayeyi kaleme aldı.

Hava delinmişcesine yağmur yağıyor, gök gürültülü ve ardından şimşekler elektrikleri kesik olan bir göz odayı aydınlatırken içinde evin en küçüğü olan kızı açlıktan ağlaya ağlaya uyuya kalmış, diğer tarafta mum ışığında ders yapan evin üçüncüsü, ortancası ıslanan odunları yakmaya çalışıyor sobada, anne eşinin ayak izini yağan yağmurun sesinde ayırt etmeye çalışıyor ara ara kapıya çıkıyor, çünkü tek derdi evlatlarına bir lokma ekmek onlar uyumadan...

Ve işte...

Baba görünür önce ayak sesiyle, hepsinde o kahraman figürü " mutlaka ne olursa olsun ekmek getirmiştir."

Sırılsıklam ıslanmış ve titriyor içeri girerken, evin en büyüğünü çağırır...

Zor bela bu yağmur da kazandığı eski kırmızı 20 bin lira ile oğlunun avucunun içini açmasını söylüyor.!

"Oğlum al bu parayı şu (Hacı Market)'e git ne kadar olursa ekmek al"

Ama sıkı sıkı tembihliyor "oğlum sakın düşürme olur mu" son paramız...

Şemsiye elinde çıkan abi uzun bir aradan sonra geliyor ancak eli boş...

-Düşürdün değil mi parayı diyor babası...

Evin büyüğü olan abi ise çok üzgün nasıl  olduğunu bilemiyor ama düşürdüm diyebiliyor.!

Uykusundan ekmek yiyeceği için sevinerek uyanan kız kardeş de dahil olmak üzere evin tek şemsiyesi ile evdeki son mum ile yağmurda o parayı bulmak için 4 çocuk ve anne-baba, evin büyük oğlunun bakkala giderken kullandığı yolu santim santim arıyor.!

 -"Baba buldum" diyor ortanca, ıslak ve babasının abisinin eline sıkıştırdığı şekilde...

Siz hiç bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken güneşin açısına şahit oldunuz mu?

Hepsi markete gidiyor alabildikleri sadece ekmek ama marketçi şaşkın bu yağmur da hepsi ıslak neden peki ?

Baba mağrur bir şekilde "parayı düşürmüş de çocuk" diyebiliyor yutkunarak.!

Eve dönüşte kuru kuru yenen o ekmeğin tadını bugüne kadar alamamış olmakta başka bir tad... Hamurundan mı ? acısından mıdır bilinmez...!

Helalinden olsa gerek...! O ekmeğin kursağında geçenler bugün;

•Evin büyüğü Okul Müdürü ve o günden beri hiç para düşürmedi.

•Ortanca yerde gördüğü kendi parası haricinde hiçbir parayı almıyor. Güvenlik Görevlisi...

•Üç numara İcra Müdürü olarak gittiği fakir evlerde tek girmediği yer mutfak.

Evin tek kızı o gece herşeye şahit olan birisi olarak bugün Zabıt Katibi, asla unutmaması bu yüzden...açlıktan ağlaya ağlaya uyuyakalan o kız çocuğu abileri ile yaşadığı bu günleri onurla yadetmekte...

İşte tam da burada ıslak kek ile büyüyen çocuklar ile ıslak ekmeğe muhtaç çocuklar arasındaki fark zamane ! çocukları diyebileceğimiz kadar basit olmamalı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteakdeniz.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.