ERTUGAN; “BU KAZALAR BİZİM KADERİMİZ Mİ ?”

“13 Mayıs 2014’de Soma’da meydana gelen maden kazasında 301 vatandaşımız hayatını kaybettiğinde “Bu işin fıtratında var” diyen Cumhurbaşkanı, Amasra’daki elim maden kazasında hayatını kaybeden 41 vatandaşımız için de “Kaderin Planı” diyerek tüm sorumluluk ve suçu adeta Allah’a havale edilmesine vesile olmuştur. Her ne hikmetse “Kaderin Planı” dediği bu maden kazaları ve kader sadece Türk Milleti için söz konusu olurken, bir Almanya, bir Fransa, Polonya, Abd’ye hiç uğramamaktadır. Ülkemizi yönetenler kendi bilgi ve teknolojik yetersizlikleri ile yönetim hatalarını örtmek için dini kavramları bir örtü olarak kullanmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Bunlar en büyük zararı dinimize vermekte ve aynı zamanda Allah’a da bühtan da bulunmaktadırlar. Bizim kader dediğimiz kavram; Allah dünya nizamını oluştururken belirlediği kurallar ve kanunların gösterdiği her türlü ilmi ve akli tedbirleri aldıktan sonra aklımızın ve ilmin dışında oluşan belirsizliklerden ibarettir. Bu hal karşısında bize düşen Allah’a teslimi ifade eden tevekküle sığınmaktır. Gelişmiş ülkelerin uyguladığı bizim yukarıda tespitini yapmış olduğumuz bu izah yüce yaradanın bize ulaştırdığı gerçek kader tezahürünün hayata geçirilmiş halidir. Bunlar sadece suçlu değil aynı zamanda Allah’a iftira atan bir müfteri durumuna düşmektedirler. Hz. Ömer bir hırsızı yargılarken niye hırsızlık yaptın dediğin de  cevap olarak kader deyince  bu mücrime iki ceza tertip etmiştir. Biri işlediği suç yüzünden, diğeri de Allah’a attığı iftira içindir diyerek açıklamada da bulunmuştur. Bugün kendi özürlerine kader diyerek örtmeye çalışanlar için de iki ceza tertibi Hz. Ömer adaleti gereği uygundur diye düşünmekteyiz. Önce ilmin ve teknolojinin gereklerini yerine getirip Allah’a sığınmak kader anlayışımızın gereğidir. “Tedbir senden, takdir Allah’tandır.” “ diyerek sözlerini noktaladı.