Abdullah Çilengir İstifa Etti

KESDER binasında yapılan basın toplantısında istifa ettiğini açıklayan Abdullah Çilengir istifa nedenlerini şu sözlerle ifade etti: “Sayın basın mensupları, sevgili Kemerliler; Hepinizin bildiği üzere 22 Mart günü iş yerimdeki ofisimde tanımadığım kişiler tarafından darp edildim. Öncelikle belirtmeliyim Hiç kimse bu olayı küçük bir olay gibi görüp kişiselleştirmeye, basitleştirmeye çalışmasın. Olay yolda veya sokakta yaşanmadı ve kişisel hiçbir durum yok, Abdullah Çilengir KESDER Başkanı olduğu, Kemer esnafının hakkını aradığı ve Kemer esnafının ekmeğine sahip çıktığı için ofisinde sopalarla darp edilmiştir. Olaydan sonra perde arkasındaki ‘’AKTÖRLER’’ konuyu ırkçılığa çekmeye çalışıp sulandırmaya ve özünden saptırmaya çalışmıştır. Beni yakından tanıyan herkes iyi bilir, ben insanın kimliğine değil yüreğine bakarım, beni kişinin ırkı, dini değil karakteri ilgilendirir. Dostum da düşmanım da; benim inandığım davada kişi, kurum ayırt etmeksizin olayların üzerine korkusuzca gittiğimi ve sonuç alıncaya kadar da takip ettiğimi iyi bilir. Buna tüm Kemer şahittir.(son yıllarda yaptığımız açıklamalara baksınlar anlarlar). Olayı yeniden hatırlayalım: Kiriş’e yapılması söz konusu olan AVM’ye karşı çıkmak için 4 Mart günü Kemer Esnaf Odası Başkanı Bolat Ünsal, KEMİAD Başkanı Rıza Sönmez, TURSAB Kemer Temsilcisi Mehmet Akbaba ve KESDER Başkanı olarak da ben Abdullah Çilengir; Başkan Necati Topaloğlu’na bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu ziyaret Başkanlık makamında gerçekleşmiştir. Söz konusu toplantıya Başkan Yardımcısı Gülsüm BAL da dahil olmuştur. Toplantının son bölümünde Mehmet Akbaba cep telefonuma mesaj atarak bu otelle ilgili ulaşan duyumu sormamı istedi. Ben de sayın Topaloğlu’na “Başkan bey Anadolu hastanesin yanına yapılan otelin altına 500 m2 AVM yapılacağını duyduk böyle bir şey var mı?” diye sordum. Başkan Topaloğlu bu iddiaya şiddetle karşı çıkarak “Siz kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyorsunuz, kesinlikle öyle bir şey yok” dedi. Gülsüm BAL da “Orada o kadar metrekare bile yok” diyerekten o da itiraz etti. Bunun üzerine Mehmet Akbaba söze girerek “Konuyu Abdullah abiye ben anlattım o yerle ilgili kiralama yapıldığını duyduk” dedi. Başkan ve yardımcısı kesinlikle öyle bir şey olmadığında ısrar ettiler. Bizim için konu Topaloğlu ve Bal’ın açıklamaları üzerine orada kapandı. Ancak bildiğiniz gibi, gerçek olmadığı söylenen bir AVM’yi ihbar ettiğimi, hatta ellerinde bu görüşmeye ilişkin video olduğunu söyleyen kişilerin saldırısına uğradım, kendi işyerimdeki odamda darp edildim. Şimdi şu soruların mutlaka cevaplanarak konunun açıklığa kavuşması gerekiyor: 1. Eğer Topaloğlu ve Bal’ın dediği gibi bu yere AVM yapılmayacaksa ben tanımadığım kişiler tarafından neden darp edildim? 2. Saldırganlara kimler hangi sözleri vermişlerdi? 3. Saldırganlar elimizde kamera görüntüsü var dediler. Sayın Necati Topaloğlu, görüşme sizin makamınızda yapıldı, kamera görüntülerini saldırganlara kim verdi? 4. Bir şikayet söz konusu olmadığı halde, toplantıda konuyla ilgili soruyu sadece ben sormadığım halde, Mehmet Akbaba’ya ulaşmış bir duyumu birlikte sorduğumuz halde Abdullah Çilengir sizi şikayet etti diyen kim? Saldırganları özellikle benim üzerine yönlendiren kim? 4. Bu bence tarafıma karşı düzenlenmiş bir tertiptir. Bu tertibin arka planında kimler var ve neyin peşindeler? Uğradığım saldırının akabinde tepki gösteren, saldırıyı ve saldırganları kınayan; Başta KESDER yönetim kurulunda ve kurullarımızda görev alan kardeşlerime, olay günü toplanıp destek veren kardeşlerime, ayrıca sosyal medyadan destek açıklaması yapan tüm dostlarıma, hatta şahsen tanımadığım, çizgimizi bilen ve sosyal medyadan destek veren kişilere, bizzat arayıp “her ne yapacaksan hazırız her türlü yanındayız” diyen dostlarıma, Can-ı gönülden teşekkür ederim. Destek veren tüm dostlarıma da söylediğim gibi Türk adaletine güveniyorum. Bu ülke bu topraklar muz cumhuriyetinde değil Türkiye Cumhuriyeti topraklarındadır. Ben de Devletime ve onun adaletine güveniyorum. Hakkımı kanunlar çerçevesinde sonuna kadar arayacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.… Dava arkadaşlarımla birlikte İlk günden bu güne haksız rekabet yaratan tüm konularla çok ciddi mücadele ettik. Bu süreçte şahsım olarak başta akrabalarımda dahil olmak üzere bir çok düşman edindim, SHOPPİNG CENTER sahipleri, Acenteciler, Pazar esnafı, dolmuş esnafı, Otelciler ve siyasilerde olmak üzere onlarca kişi tarafından düşman ilan edildim. Tehditler aldım, aracıma zarar verildi, takip edildim maddi manevi çok bedel ödedim hiç birinden korkmadım geri adım atmadım çünkü yolumuzun doğru ve hak yolu olduğunu biliyorum. Her platformda haklarını aradığım dostlarımın yeterli desteği göstermedikleri düşünüyorum ve çok kırgınım. Kemer esnafının hakkı ve hukuku için yıllardır sürdürdüğümüz zorlu mücadeleden sonra, yaşadığım olay üzerine düşündüm, bir karar aldım. Bu kararımı da sizinle paylaşmak istiyorum. Bu gün itibari ile 1 yıl platform ve 8 yıldır resmi olarak verdiğim mücadelenin boşa olduğunu anladım ve KESDER yönetim kuruluna istifamı sundum. Kemer’de haksız rekabetle mücadele etmek, Kemer çarşılarının yaşam merkezi olması ve turizm gelirlerinin tabana (halka) yayılması için kurduğumuz ve her platformda mücadele ettiğimiz derneğimizden elinden gelen her şeyi fazlasıyla yapmış, inandığı davaya canını koymuş , doğru bildiği yoldan asla geri adım atmamış ve her siyasi partiye eşit mesafede kalarak asla başınızı öne eğdirecek malzeme bırakmadan onurum ve gururumla ayrılıyorum.”