Basın Konseyi'nden kınama kararı
Basın Konseyi'nden kınama kararı
İsmi geçmişte FETÖ okullarını ziyaret ettiği manşetlerin ortaya çıkması ile gündem olmuştu. M. Ali Dim'in Alanya Eğitim Araştırma Hastanesi hakkında yaptığı haberlerin etik dışı olması nedeniyle şimdi de Basın Konseyi tarafından "kınama kararı "verildi..
İsmi geçmişte FETÖ okullarını ziyaret ettiği manşetlerin ortaya çıkması ile gündem olmuştu. M. Ali Dim'in Alanya Eğitim Araştırma Hastanesi hakkında yaptığı haberlerin etik dışı olması nedeniyle şimdi de Basın Konseyi tarafından "kınama kararı "verildi..
Basın Konseyi, Gazeteciler Mehmet Ali Dim ve İbrahim İpbüker Hakkında 'kınama' kararı verdi.
Konseyden yapılan açıklama şu şekilde:
BASIN KONSEYİ, GAZETECİLER MEHMET ALİ DİM VE İBRAHİM İPBÜKER HAKKINDA ‘KINAMA’ KARARI VERDİ
YÜKSEK KURUL KARARI
DOSYA NO : 2021- 33
KARAR TARİHİ : 11.09.2021
ŞİKAYET EDEN : Prof. Dr. Hüseyin LAKADAMYALI (AEAH Başhekimi)
ŞİKAYET EDİLENLER : 1) Mehmet Ali DİM (DİM Medya Yönetim Kurulu Başkanı)
Yeni Alanya Gazetesi, Güllerpınarı Mah. Hacı Yusuflar Sok 14/A ALANYA/ANTALYA
2) İbrahim İPBÜKER (DİM Medya editörü- yazarı)
Yeni Alanya Gazetesi, Güllerpınarı Mah. Hacı Yusuflar Sok 14/A ALANYA/ANTALYA
ŞİKAYET KONUSU :
Şikâyetçi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, Basın Konseyi’ne 13.08.2021 tarihinde yaptığı başvuruda, yerel Yeni Alanya gazetesinde, Başhekim olduğu Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile burada çalışan sağlık personelini ve şahsını karalayan kasıtlı ve gerçeğe aykırı haberler yayınlandığını; iftira atılıp aleyhte kamuoyu oluşturularak hedef gösterdiği iddialarıyla şikâyette bulunmuştur.
Başvurusunda “Sistematik bir zorbalıkla, toplum içerisinde küçük düşürülmekteyim. Hekimlik mesleğim, akademik unvanım, şahsım tehdit altındadır” diyen şikâyetçi, özetle şu ifadelere yer vermiştir:
“Başta şahsım, kurumum ve kurum çalışanlarımızı hedef alan şikâyet konusu olan yerel basında (tek) bir medya kuruluşu ‘Yeni Alanya, Dim Medya’ kişilik haklarımı çiğnemektedir.
Saldırı sistematik ve kötü niyet taşımaktadır… Kurumumuzda sağlık çalışanlarına yönelen şiddet, olumsuz ve mesnetsiz haberlerle birlikte maalesef ciddi sayılara ulaşmıştır. Şahsıma yönelecek şiddetten de endişe duymaktayım.
Olayın temelinde, ‘Yeni Alanya, Dim Medya’ sahibi Mehmet Ali Dim isimli şahıs vardır. Kamu kuruluşlarından (Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi) maddi ve manevi menfaat elde etme girişimlerini engellememiz sebebiyle ismi geçen şahıs; şahsım, kurumum ve sağlık çalışanlarımızı hedef almaktadır.
Yeni Alanya gazetesi tarafından nerdeyse her gün, bazen birden fazla ismimin ve kurumumun adının geçtiği içi boş haber(ler) yapılması artık bir rutin olmuştur. Yazılarında da muradını açıkça söylemektedir.
Tekzip kararı aldırdım, halen yayınlanmamıştır. Covid -19 yükü omuzlarımızda iken, ne maddi ne de manevi olarak davalarla uğraşacak gücüm kalmadı.”
Şikâyet konusu haber ve köşe yazılarının eklendiği başvuruda, şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin3, 4, 6, 9,10,12,13 ve 16’ncı maddelerini ihlalden karar alınması talep edilmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ :
Şikâyet başvurusu 20.08.2021 tarihinde, şikâyet edilenler Yeni Alanya gazetesinin imtiyaz sahibi ve DİM Medya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dim ile köşe yazarı ve editör İbrahim İpbüker’e gönderilmiştir. Posta ‘alındı’ belgeleri gelmiştir.
Şikâyet edilenler, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
Mehmet Ali Dim'in 2003 yılında FETÖ güzellemeleri yaptığı arşivlerde ortaya çıktı...
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ :
Şikâyetçi Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı, gazeteciler Mehmet Ali Dim ve İbrahim İpbüker’in, başhekimi olduğu hastane ve kendisi hakkında kasıtlı ve gerçek dışı haberlerle köşe yazıları yayınlayıp Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal ettiklerini ileri sürmüştür. Başvurusunda Yeni Alanya gazetesi ve gazetenin yenialanya.com internet sitesinde yayınlanan 25 haber ve 13 köşe yazısı ile yaptığı hizmetlere ilişkin alanyapostası.com.tr internet sitesinde yayınlanan açıklamalarının yer aldığı 1 haber olmak üzere toplam 39 yayını bu iddialarına kanıt göstermiştir.
Şikâyet konusu haberlerden 8’i yayını 8 Nisan- 5 Haziran 2021 tarihleri arasında yapıldığı için Basın Konseyi Çalışma Kuralları ve Başvuruları Değerlendirme Usullerine göre süre aşımı nedeniyle görüşülme olanağı bulunmamaktadır. 23 Haziran- 13 Ağustos 2021 tarihleri arasında yayınlanan 13’ü köşe yazısı ve 17’si haber olmak üzere diğer 30 yayın süresinde şikâyet edilmiştir.
Öncelikle şikâyet edilen haberler incelenmiştir. Bunlardan 8’inin konusu, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Covid-19 salgınına karşı aşılama ve tedavi faaliyetleridir. Haberlerden 4’ü doktor istifaları, mobing ve komplo iddiaları; 2’si ameliyat ve tedavi yapılamayan servisler; 2’si gazetenin hastane hizmetleri konusunda anket düzenlemesi; 1’i de şikâyetçiye yönelik ‘sahte profesör’ iddiasıyla ilgilidir.
23 Haziran’da yayınlanan ‘Başhekimin profesörlüğü sahte mi?”, 18 Temmuz’da yayınlanan Alanya’da aşı krizi, 22 Temmuz’da yayınlanan Alanya ALKÜ EA Hastanesi Covid Polikliniği’nde kriz, 27 Temmuz tarihli Alanya EA Hastanesi’nde aşı krizi, 3 Ağustos tarihli Alanya ALKÜ EA Hastanesi Covid Polikliniği’nde yine kriz, 5 Ağustos tarihli Alanya ALKÜ EA Hastanesi Covid Polikliniği’nden skandal görüntüler!, 6 Ağustos tarihli Alanya EAH’ta randevulu insanlar aşı kuyruğunda başlıklı haberler, araştırılıp soruşturulmadan sadece eldeki fotoğraflara uygun iki- üç cümlelik spot metinden ibarettir. ‘Skandal’ ve ‘kriz’ ifadeleri kullanılan haberlerde, 5N1K kuralından ‘Ne-Nerede’ bilgisi verilmekle yetinilmiş, ‘Nasıl, Niçin, Ne zaman ve Kim’ soruları yanıtsız bırakılmıştır. Fotoğrafın aşı kuyunda mı test kuyruğunda mı çekildiği, kuyrukta bekleyenlerin randevulu mu- randevusuz mu geldikleri belirtilmemiştir. Haber kaynağı olarak ‘gazeteye gelen ihbarlar’ denilerek muğlak bırakılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nca merkezi sisteminden verilen aşı randevusunu sanki hastanenin verdiği ve şikâyetçinin beceriksiz ve basiretsiz yönetim sergilediği algısı yaratılmıştır.
Haberlerde özetle; Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde her türlü olanak bulunmasına karşın Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı’nın başarısız yönetimi yüzünden hizmet veremediği; Covid- 19 aşı ve tedavisinde yetersiz kalındığı; şikâyetçinin yerine başhekim olarak atanması muhtemel hekimlerin mobing uygulanıp istifa etmelerinin sağlandığı da komplo kurularak işine son verildiği iddialarına yer verilmiştir.
Mehmet Ali DİM'in FETÖ soruşturması yapıldı mı ?
Gazetenin 10 Temmuz tarihinde “Anket: Alanya ALKÜ EA Hastanesi’nin hizmetlerinden memnun musunuz?” başlıklı haberinde ankete katılanlardan birinin hastane yöneticilerine hakaret içeren hayvan porno hikâyesi paylaşımına da yer verilmiştir. Ankette ise hastane hizmetlerinden halkın hiç memnun olmadığı sonucunun çıktığı ilan edilmiştir. (Oysa aynı günlerde şikâyetçinin halka mutlaka aşı yaptırmaları; kuyrukta beklemelerin önüne geçilmesi için hastaneye randevu alarak gelmeleri; randevu tarihi ve saatinde hastanede bulunmaları çağrısı yapıp gece saat 24.00’e kadar aşılamanın devam ettiği açıklamaları yerel basında yer almıştır. Yine, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kentin tek kamu hastanesi olması; randevu alanların sıcak nedeniyle saatinde değil akşam serinliğinde gelmesinin yanı sıra, çok sayıda tatilcinin test ve aşı için randevusuz gelmelerinden kuyruk oluşmasına neden olduğu yerel basına yansımıştır.)
Köşe yazılarının incelenmesinde ise şikâyet edilen 13 yazıdan 12’si şikâyet edilenlerden İbrahim İpbüker’in imzasıyla yayınlanmıştır. Şikâyetçi ve görev yaptığı hastane hakkındaki gazetede çıkan haberlere paralel kaleme alınan köşe yazılarında, çoğu kez haberlerdeki gibi ‘iddia edildi’ ifadesi kullanılmıştır. Bu yazılardan sadece 1’i hariç tümünde şikâyetçi Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı’nın ısrarla adı geçirilerek hakkında bir dizi iddia ve suçlamalara yer verilmiş, başhekimlik görevinden alınması için Alanyalı olduğunu vurgulanan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, iktidar ve muhalefet partilerinin ilçe yöneticilerine çağrılarda bulunulmuştur. 23 Haziran’daki yazıda “Profesörlüğünün sahte olduğu iddia ediliyor. Profesör olmak için 101 puanı yokmuş, sadece 67 puanı varmış diyorlar” ifadelerine yer veren yazar, 28 Haziran’daki yazıda şikâyetçiye
yönelik “Lakadamyalı gerçekten olmuyor”, “Çekip gideceksin”, “Sayın Lakadamyalı, Mevlüt Çavuşoğlu olaya el atmadan bırakın gitsin”, 1 Temmuz yazısında “Günün karnesi: Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı’ya kaliteli sağlık hizmeti üretmek yerine manşetlere konu olacak olumsuz ve yanlış icraata imza atmaya devam ettiği için Yıldızlı Zayıf”; 5 Temmuz’da ise “Parmak kadar boyu var, türlü türlü huyu var. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya duyurulur” demiştir.
Şikâyet konusu Yeni Alanya gazetesi ve yenialanya.com internet sitesi, şikâyet edilenlerin de her fırsatta “Alanya’nın Amiral Gemisi” diye niteleyip övündüğü önemli bir yerel medya grubudur. Gazete ve internet sitesinde yayınlanan haberler, zaman zaman grubun televizyonunda yer bulmaktadır.
Şikâyet edilenlerin, dünyada ve ülkede olduğu gibi, yaz aylarında nüfusu 350 binden 1.5 milyona çıkan Alanya’da da en önemli sorun olan salgınıyla mücadeleyi gündemde tutması; aksaklıkları ve nedenlerini sorgulaması; sorumluları ortaya çıkarıp haberleştirerek okurlarını bilgilendirmesi gazetecik görevidir. Bu nedenle şikâyetçinin başvuru tarihinden önceki 2 ay içinde kendisi ve görev yaptığı hastaneyle ilgili 25 haber ve 13 köşe yazısı yayınlandığından, bir başka deyişle hakkında çok sayıda yayın yapıldığından şikâyet etmesi yersizdir. Başvuruda, şikâyet edilenlerden biri hakkında ‘menfaat temini’ ve buna benzer diğer iddialar ise yargının ilgileneceği konulardır.
Basın Konseyi’nin görevi, her koşulda eleştiri, ifade ve basın özgürlüğünü savunmak, aynı zamanda medyada Basın Meslek İlkeleri’nin yerleşmesini sağlamaktır. Gazetecinin hangi haberi yayınlayacağı, nasıl vereceği ve kullanacağı üslup, onun ifade özgürlüğüdür asla müdahale söz konusu olamaz. Ancak, gazeteci bu özgürlüğünü kullanırken, halkın haber alma ve gerçeği öğrenme hakkına saygılı olmak; olayları araştırıp gerçeği bozmadan ve saklamadan aktarmakla görevli ve sorumludur.
Özetlemek gerekirse, şikâyet edilen ve yukarıda yayın tarihleri ve başlıkları verilen haberlerden, ‘ihbarla geldiği’ söylenen fotoğraflara göre masa başında kurgulanan ‘spot metin’ haberler, araştırılmadığı için olayın ‘nedeni, nasılı, ne zaman ve kim’ unsurları eksik ve yayınlanmıştır. Bu haberlerin sistematik olarak aynı tarzda tekrarlanması, şikâyet edilenlerin kasıtlı olarak gerçeği bozup sakladıklarını ve şikâyetçi aleyhine olumsuz algı oluşturmak ve sansasyon yaratmak saikiyle hareket ettiklerini göstermektedir. Bu haberler sorumlu gazetecilik değildir ve etik ihlali oluşturmaktadır.
Bilim insanı olan şikâyetçinin ‘Profesörlüğünün sahte olduğu’ iddiasıyla ilgili haber ve köşe yazısı yayınlanırken görüşü alınmamış ve gerçek araştırılmamış; sadece bir hastane çalışanının CİMER’e yaptığı şikâyetten söz edilerek iddianın doğru olduğu algısı yaratılmıştır. Bu kadar önemli bir iddia karşısında akademik kariyeri, bilim dünyasındaki yeri ve toplum içindeki saygınlığı yitirmesi söz konusu olan şikâyetçiye söz hakkı tanınmayıp adeta yargısız infaz yapılması da etik ihlali olarak değerlendirilmelidir. Nitekim şikâyetçinin başvurusu üzerine yargı bu iddianın gerçek olmadığını saptamış ve söz konusu haberle ilgili tekzip ve erişim engeli kararları vermiştir.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet başvurusunda yer alan 38 yayından yukarıda yayın tarihleri ve başlıkları listelenen 7 haber ve 4 köşe yazısında Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 6 ve 16’ncı maddelerinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilenler hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 3 maddesini ihlalden UYARI kararı alınmasınıöneririz.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 11 Eylül 2021 tarihinde yaptığı toplantıda şikâyet başvurusunu görüşmüştür. Genel Sekreter’in hazırladığı raporun okunmasından sonra dosyanın müzakeresine geçilmiştir.
Yüksek Kurul bir üyenin talebi üzerine, öncelikle başvurudaki 38 yayın için ayrı ayrı dosya hazırlanıp, her biri için ayrı karar alınıp alınmayacağını ve bunun için ertelemenin gerekli olup olmadığı tartışılmıştır. Üyelerin çoğunluğu Genel Sekreterlik raporunda süre aşımına giren yayınların zaten ayıklandığını; diğer 30’un üzerindeki yayından etik ihlali söz konusu olanların yayın tarihi ve başlıklarıyla listelendiğini; üyelerin zaten bu haberleri incelediğini ve tek bir şikâyet başvurusunda bahsi geçen her haber için ayrı dosya oluşturmaya gerek olmadığı görüşünü savunmuştur. Aynı görüşteki üyeler, Basın Konseyi’nin görevinin bir mahkeme gibi yargılama yapmak ve her eyleme karşılık ayrı ayrı yaptırım uygulamak değil, sadece etik denetim yapmak olduğunu; bu nedenle şikâyet başvurusunda sözü edilen yayınların hepsinin incelenip şikâyet edilenlerin Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal edip etmediklerine yönelik tek karar alınmasının uygun olacağını dile getirmiştir. Yapılan oylamada erteleme ve her yayın için ayrı dosya oluşturulup, ayrı karar alınması önerisi iki karşı oyla reddedilmiştir.
Yüksek Kurul’un, başvurudaki haber ve köşe yazılarının tek tek incelenip, tek karar alınmasını benimsemesi üzerine dosyanın müzakeresine devam edilmiştir. Söz alan üyeler, Genel Sekreterlik raporunda listelenen 7 haber ve 4 köşe yazısında Basın Meslek İlkeleri ihlali olduğu görüşünde birleşmiştir. Şikâyet edilenlerin bu yayınlarda gerçeği çarpıtarak şikâyetçi hakkında olumsuz algı oluşturmayı amaçladığını vurgulayan üyeler, ‘gazetemize gelen ihbar’ diyerek kurguladıkları ‘spot haber’ ve köşe yazılarını aynı tarzda ve sistematik olarak sürdürdüklerini vurgulamıştır. Şikâyet edilenlerin, yargı kararıyla da gerçek olmadığı ortaya çıkan şikâyetçiye yönelik ‘sahte profesörlük’ iddiasını gerçekmiş gibi sunarak, onun akademik kariyeri, bilim dünyasındaki yeri ve toplum içindeki saygınlığı yitirmesini hedefledikleri görüşünde tüm üyeler ittifak etmiştir.
Müzakereler sırasında şikâyet edilen yayınlarda Basın Meslek İlkeleri’nin 4, 6 ve 16’ncı maddelerinin ihlali edildiğine yönelik Genel Sekreter görüşüne katılmakla birlikte bunun yeterli olmadığını söyleyen bazı üyeler, bu maddelere 3 ve 9’uncu maddelerin de eklenmesini talep etmiş, ancak bu oy çokluğu ile kabul edilmemiştir.
Yüksek Kurul, müzakereler sonunda yapılan oylamada şikâyet konusu yayınlardan Genel Sekreterlik raporunda listelenen 7 haber ve 4 köşe yazısında Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü;
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı;
“Basın organları yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyar” şeklindeki 16’ncı maddelerinin ihlal edildiğini OY BİRLİĞİ ile saptamıştır. Basın Meslek İlkeleri’nin 3 ve 9’uncu maddelerinin de ihlali önerisi OY ÇOKLUĞU ile kabul edilmemiştir.
SONUÇ: Şikâyet edilen gazeteciler Mehmet Ali DİM ve İbrahim İPBÜKER haklarında Basın Meslek İlkeleri’nin 3 maddesini ihlalden OYBİRLİĞİ ile ‘KINAMA’ kararı alınmasına karar verilmiştir.
Haber: Yeniçağ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.