NEREDE KALMIŞTIK ?

“Biz birlikte yaparız” derken bir an “şimdi nasıl yapacağız” sorusunu sormaya başladı herkes birbirine... Belirsizlik her zaman kötüymüş daha iyi anladık.! Durumdan vazife çıkarmaya çalışanlar her zaman olmuştur, hiç geçte kalmadılar, hemen tüm pazarlıklar kapalı kapılar ardında görülmeye, satılık meclis üyeleri söylemleri yakışıksızca dillendirilmeye başlanmıştı bile...! Antalya ise bu süre zarfında öksüz bir evlat gibi dalgın,üzgün ve düşünceliydi. Kovid-19 salgının etkisiyle mutsuz olan esnaf, çiftçi ve insanımız hastalığın ilk döneminde Muhittin Böcek Başkanımızın öncülüğünde kolları sıvamış, evine ekmek dahi götüremeyen ihtiyaç sahibi Antalyalı hemşehrilerinin yardım kolilerini paketleyen bir resimde bile her seferinde aşık olduğu Antalya’nın yanında olduğunu hissettirmişti. Ancak yine de bir takım olumsuz haberleri yapanlar, adeta Antalya’nın iyiliğini istemeyenler, çekemeyen, kıskanç kötü komşular misali hiç durmadan pervasızca haber yaptılar.! Sorumlu habercilikte bir elin parmağını geçmeyen Antalya’nın ekmeğini yemenin ne gibi sorumluluk yüklediğini bilen gazeteciler umudumuzu korumamımızı sağladılar. Bir insanın canı üzerinden ne gibi çirkin pazarlıkların, hesaplaşmaların yapıldığına maalesef tüm Antalya şahit olduk. Ama bilmedikleri bir şey vardı, o “torosların evladı” ismini almıştı, ne de olsa yörük çocuğuydu, eski toprak sözünün en canlı kanıtıydı. Zorluklarla dolu yaşamında onu gözle görülmeyen bir mikrobun yenecek olmasını zaten kabul edemezdi ve öyle de oldu. Bir de duanın önemini bir kez daha iyi anladık...Bir şehrin birbirine nasıl kenetlendiğini, duada nasıl birleştiğini gördük. Artık Antalya’nın üzerine güneş yeniden doğdu, sadece sen iyileşmedin başkanım, seninle birlikte Gazipaşa’dan Kaş’a TÜM ANTALYA İYİLEŞTİ. Şimdi Antalya heyecan içinde makamınıza yeniden oturup; “NEREDE KALMIŞTIK ARKADAŞLAR” diyeceğiniz günü bekliyor...