Antalya diken üstünde

HABER: Şükrü AĞIRMAN Koronavirüs döneminde kuruldu Kayseri kökenli Canpolat ailesinden İsmail Canpolat ile Mahmut Özhan; 500 bin lira sermaye ile Eylül 2020’de Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Muratpaşa Mahallesinde CNP Mimarlık Limited Şirketini kurdu. Koronavirüs pandemisi döneminde kurulan firma; mimarlık, her türlü mimari iş, plan, proje çizimi, tadilatını yapmak, inşaat ve iskan ruhsat işlemlerini yapmak, inşaat taahhüt ve müteahhitlik işleri yapmak, resmi ve özel inşaat yapmak, motorlu taşıt ticareti ile ithalat ve ihracatını yapmak, gıda maddelerinin üretimi, toptan ve perakende alım satımını, dağıtım ile ithalat ve ihracatını yapmak, otel-motel-tatil yeri-kamping-kafeterya-turistik tesis-otopark-çay bahçesi almak satmak, kiralamak, inşa etmek ve benzeri işlere soyundu. Firma bir süre sonra sermayesini 100 milyon liraya çıkardı.   Araba ve ev İddiaya göre firma yetkilileri çeşitli şehirlerden 3-6 aylık çek karşılığı lüks araba satın aldı, Kayseri’de ve çeşitli şehirlerde bu arabaları sattı, verdiği çekleri de iddiaya göre ödemedi. Sadece Antalya’da mağdur edildiğini öne süren onlarca insan bulunuyor. Ferrari, Bentley, Range Rover ve benzeri gibi lüks araçları satın alarak karşılığında çek veren firma, ayrıca Antalya ve ilçeleri Muratpaşa, Alanya, Serik, Aksu Altıntaş bölgesi gibi yerlerde projeden ev ve daire sattı. İddiaya göre bu projeler de tamamlanmadı. Zarar artabilir Edinilen bilgiye göre alacaklılar çeklerin karşılıksız çıktığını öne sürerek hukuki işlem başlattı. Firma yetkilileri de mahkemeye başvurarak konkordato talebinde bulundu.  CNP Mimarlık Limited Şirketi tarafından piyasaya karşılıksız çek verildiği öne sürülürken ortaya 300’ü aşkın çek mağduru olduğunu iddia eden kişi çıktı. Mağdurların toplam zararının 1 buçuk milyar lira (eski TL hesabıyla bir buçuk katrilyon lira) dolayında olduğu, zararın totalde 3 milyar lirayı bulabileceği, projeden satılan evlerin tamamlanmaması halinde mağdur sayısı ve toplam zararın katlanarak artacağı öne sürülüyor. MASAK göreve davet edildi Mağdurlar firmanın konkordato talep etmesini şüpheli bularak MASAK’ı göreve davet etti. Konkordato ilan edilerek mağdur edildiklerini öne süren kişiler, yasal işlem başlattı. CNP Mimarlık Limited Şirketinin piyasaya kesmiş olduğu çekleri ödeyemediği gerekçesiyle 23 Ekim 2023 günü Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesine müracaat ederek, konkordato ilan edebilmek için başvuru yaptığı, 3 ismin konkordato komiseri olarak atandığı ve mahkemece 3 aylık geçici mühlet verildiği öğrenildi. Avukat suç duyurusunda da bulunacak Bir kısım mağdurların vekili Avukat B.S. pek çok sayıda iddiada bulundu, konkordato talebine itiraz edeceklerini ve ayrıca önümüzdeki hafta içerisinde savcılığa suç duyurusunda da bulunacaklarını belirtti. Avukat B.S “Bu ailede gözlem altına aldığımız Hacı Canpolat, İsmail Canpolat, Bilal isimli bir şahıs başta olmak üzere çok sayıda isim var. Biz konkordato talebine itiraz ettik ve müdahillik talebinde bulunduk. Konkordato talebi için mahkemeye sundukları evraklar üzerinde gelirlerini yüksek göstererek rakamlarda şişirme yaptıklarını düşünüyoruz. Zaten konkordato komiserleri incelediklerinde bu durumu görecekler” dedi.   Başka firmalar da var “CNP Mimarlık dışında, CNP İzolasyon ve Dizayn Global isimli firmaları da inceliyoruz. Adres olarak aynı binada bulunuyorlar ve yetkilileri bir şekilde akraba. Örneğin Murat Can Canpolat ve Özlem Nur Canpolat’ın yetkilisi olduğu, CNP Mimarlık ile aynı adreste yer alan Dizayn Global Yapı Sanayi ve Tic. Ltd. şirketi ile ilgili de araştırma yapıyoruz. Serik ilçesinde bu firma adına tapular bulunuyor. Bu firma da Serik’te insanlara proje üzerinden ev satıyor ve para topluyor” diyen Avukat Baran Saruhan “Konkordato talebinde mahkemeye sunulan belgelerde CNP Mimarlık’tan Dizayn Global firmasına kesilmiş çekler de söz konusu. Mağdurların toplam zararı 3 milyara dahi ulaşabilir” iddiasında bulundu. MASAK’a başvuracağız “Firmalar konkordato ilan ederek insanları mağdur ediyor” iddiasında bulunan Avukat B.S süreci özetleyerek “Firma konkordato talebinde bulundu ve şu an da 3 aylık geçici süre aldı. Biz hem yasal süresi içerisinde konkordato talebine itiraz ettik hem de suç duyurusunda bulunacağız. Bununla ilgili hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çok sayıda müvekkilimiz, milyonlarca lira mağdur edilmiş durumda. Antalya’da bulunan CNP Mimarlık Limited Şirketi piyasaya kesmiş olduğu yüzlerce çekini ödeyemediği için Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinden konkordato ilan edebilmek için başvuru yapıp, 3 aylık geçici mühlet aldı. Firmaya konkordato komiserleri atandı” dedi. Rapor hazırlıyoruz “300’ü aşkın mağdur var ve mağdur sayısı artacak gibi görünüyor. Biz dosyaya vekaletimizi koyduk. Borçlu firmanın konkordato ilan etmeye çalıştığı doğrudur” diyen Avukat B.S sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortada borçlu firmanın mağdur ettiği, 300’ün üzerinde kişi ya da firma olduğu doğrudur. İlgili dosyaya dahil olduk. Biz 20 civarında mağdur şahıs ve şirketin vekiliyiz. Söz konusu rakamlar milyar liraların üzerindedir. Borçlu şirket için konkordato komiserleri çalışmalarına başladı fakat mağdur borçlular kendilerine kesilen çekleri başka yerlerde kullandıkları için ortaya çok fazla mağdur çıkıyor. Biz müvekkillerimizin mağduriyetine çözüm bulmak adına konkordato ilan etmeye çalışan firma ile bağlantılı bütün firmaların incelenmesi noktasında rapor hazırlayıp, MASAK dahil ilgili devlet kurumlarına sunacağız. ‘Borcumu ödeyemiyorum, konkordato ilan ediyorum, git başının çaresine bak’ demek; yüzlerce mağdurun yer aldığı bir dosyada çok da vicdani bir iş değil.” MAHKEME KARARINDA NELER VAR? Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 23 Ekim 2023 günü oy birliği ile verilen itiraz yolu açık adi konkordato kararında 3 aylık geçici mühlet kararı verildi. Duruşma günü ve saati olarak 22 Ocak 2024 saat 11 olarak saptandı. Davaya heyet olarak bakılacak. İstanbul Barosu avukatlarından Avukat İsmail Kayar davacı vekili oldu. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 29. maddesi gereğince tarafların dürüstlük kuralına uygun davranmak zorunda oldukları, bu çerçevede davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarının gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlü olduklarının ihtarı yapıldı. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 287. maddesi uyarınca; 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu tespit olunmakla davacı CNP Mimarlık şirketine 3 ay süre ile geçici mühlet verildi. Davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 297/2. maddesindeki haller dahil olmak üzere, mal varlıklarının muhafazası için tüm tedbirlerin alınmasına, bu kapsamda davacının mahkemenin izni dışında geçici mühlet kararından itibaren rehin tesis etmesinin, kefil olmasının, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devretmesinin, takyit etmesinin ve ivazsız tasarruflarda bulunmasının tedbiren önlenmesine, aksi halde yapılan işlemlerin hükümsüz olacağına dair karara varıldı. Mühlet içinde davacılar aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın, her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil, tüm takip işlemlerinin yapılması ihtiyati tedbir yolu ile durduruldu. Davacının gayrimenkulleri ve tescilli, tescilsiz tüm mülkleri ile araçlarının kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yolunda ihtiyati tedbir konuldu. Davacı şirketin konkordato başvuru tarihi olan 23/10/2023 tarihinden önce keşide ettiği çeklerin, 5941 sayılı Çek Kanunu gereğince, üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre, kanuni ibraz süreleri içinde ibrazında ‘Karşılıksızdır’ şerhi yazılmasının ihtiyati tedbiren önlenmesine, bu hususta Türkiye Bankalar Birliğine ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğine müzekkere yazılmasına, ibraz edilen ve karşılığı bulunmayan çeklere ‘Konkordato Tedbiri’ şerhinin yazılmasına karar verildi. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla; davacının sunulan tablolardaki alacaklı sayısı ve alacak miktarları dikkate alınarak, davacılara bir hukukçu, bir mali müşavir ve bir inşaat mühendisinden oluşan 3 isim; geçici konkordato komiseri olarak görevlendirildi. Geçici konkordato komiserleri; borçlu davacının mevcudunun defterini tutmalarına, projenin tanımlanmasına katkıda bulunmalarına, davacının faaliyetlerine nezaret etmelerine ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda verilen diğer görevleri yapmak üzere yetkilendirilmelerine karar verildi. Geçici komiserler; davacının defter ve mali tablolarını inceleyerek, davacının halihazırdaki durumu, sunulan ön projenin defter ve kayıtlarla uyumlu olup olmadığı, ön projelerde eksiklik bulunup bulunmadığı, şirketin kaydi değerler üzerinden borca batık olup olmadığı, ön projenin uygulanma imkanının olup olmadığı ve şirketin faaliyetleri ile ilgili ilk etapta göreve başlama tarihinden itibaren 20 gün içerisinde ön rapor hazırlayacak. Geçici mühlet kararı; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulunun resmi ilan portalında da ilan edildi. Alacaklılar ilandan itibaren 7 günlük süre içinde mahkeme dosyasına itiraz edebiliyor, konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal olmadığını delileri ile birlikte ileri sürerek bu çerçevede konkordato talebinin reddini isteyebiliyor. KONKORDATO NEDİR? Konkordato; borçlarını ödeyemeyecek durumda olan, finansal dengesi bozulmuş olan, mali sıkıntılar yaşayan borçlunun mahkeme denetiminde alacaklıları ile anlaşarak, borçlarını yeniden yapılandırma, bir ödeme planı belirleme dahilinde belli bir oranda ve vadede ödemesine ilişkin hukuki yoldur. Konkordato talebi borçlu veya alacaklı tarafından görevli ve yetkili mahkemeye yapılmaktadır. Konkordato ilanı tasdik edildiğinde borçlu taraf, alacaklıların kabul ettiği oranda borçlarından kurtulmuş olur. Konkordatonun tasdik edilmediği ve mahkeme tarafından reddine karar verilen durumlarda borçlu şirket iflas ilan edebilir. Konkordato başvurusu onaylanan şirketler, geçici olarak devletin koruması altına girmiş olurlar. Konkordato ilan eden şirketlere, (mahkemenin belirlediği zaman diliminde) alacaklılar haciz işlemi yapamaz, bankalar kredi borçlarını tahsil edemez ve ipotekler satışa çıkarılamaz. Borçlarının mahkeme kararıyla yapılandırılması yoluna başvuran şirketler arasında, her sektörden büyük ya da küçük ölçekli şirketler yer alabiliyor. Konkordato, borçlu şirketlerin mali durumunu düzeltip iflastan kurtulmasını ve alacaklıların da belli bir vadeyle alacaklarını temin etmelerini amaçlıyor. Büyük ölçekli şirketlerin konkordato ilan etmesi ise taşeronları olan küçük ve orta ölçekli şirketleri de konkordato ilan etmeye itiyor. Marka değerinin zedelenmesi ve alacaklılar arasında paniğe neden olabileceği gibi sebeplerle, şirketler çoğunlukla konkordato başvuru süreçlerini gizlilik içerisinde halletmek istiyor. Bir şirketin konkordato başvurusunun onaylanabilmesi için, bir kısım alacaklısı ile anlaşarak ticari faaliyetini devam ettireceğini beyan etmesi ve onların da konkordatoyu kabul etmesi gerekiyor. Konkordato başvurusunda tüm alacaklılar bir liste halinde mahkemeye sunuluyor ve konkordato komiseri tüm bu alacaklıları çağırıp konkordato için uzlaşıya varma sürecini yürütüyor. Dolayısıyla konkordato başvurusunun alacaklılardan gizli yapılması mümkün olmasa da şirketler kesin başvuru öncesindeki "danışmanlık" ve konkordatoya hazırlanma sürecinin gizli kalmasını tercih ediyor. Konkordato mahkeme tarafından onaylandığında, yapılandırma konusunda uzlaşmak istemeyen alacaklıları da bağlıyor. Yıllardır mevcut olan konkordato uygulaması, Mart 2018'de iflas ertelemenin tamamen kaldırılmasıyla daha fazla talep görmeye başladı. 2003 yılında yürürlüğe giren iflas erteleme olağanüstü hâl (OHAL) ile askıya alınmış ve 15 Mart 2018'de yürürlüğe giren bir torba yasa ile tamamen kaldırılmıştı. Bazı avukatların 'Üzerine ölü toprağı atılmış bir müessese' olarak tabir ettiği konkordato ise iflas ertelemenin kaldırıldığı bu tarihten itibaren daha işlevsel bir yapı kazandı. Örneğin iflas ertelemeye başvuracak şirketin borcunun, alacaklarından daha fazla olması gerekiyordu. Konkordatoya başvurmak için ise sadece "borçları ödeyememek" ya da "ödeyememe riskinin olması" yeterli. İflas ertelemeye yalnızca anonim şirketi olanlar başvurabilirken, konkordatoya şahıs şirketi ya da kooperatif olarak da başvuru yapılabiliyor. Ayrıca iflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebiliyor. Uzmanlar böylece hem alacaklı hem de borçlunun karşılıklı eşitlik prensibine göre temsil edildiğini ve taraflar arasında menfaatler dengesinin kurulmaya çalışıldığını savunuyor.