“Atanamayan öğretmenler AKP iktidarının ayıbıdır”

İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran, ataması yapılmayan binlerce öğretmen konusunda AKP İktidarının acilen gerekli adımları atmasını istedi. Ataması yapılmayan binlerce öğretmen konusunun ülkenin kanayan yarası olduğunun altını çizen İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran, “Ülkemizde 100 binin üzerinde öğretmen açığı varken sadece 20 bin öğretmenin ataması yapıldı. Her yıl verilen mezunlarla birlikte, mezun olup da atanamayan gençlerin sayısı 700 bini buluyor. Türkiye’de toplam, 1 milyon 117 bin öğretmen varken, buna yaklaşan sayıda, atanamayan genç öğretmenin olması kabul edilemez. Böyle plansızlık, böyle başıbozukluk, böyle iş bilmezlik olmaz. Milyonlarca çocuğumuzun, on binlerce öğretmene daha ihtiyacı olmasına rağmen, maalesef artık ülkemizde, ‘Atanamayan öğretmen’ adlı bir meslek grubu var. Bu sorun artık daha fazla görmezden gelinemez” dedi.   SARAY’IN GİDERLERİNİ KISIN! 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasının son yılların en düşük sayısı olduğunu ifade eden Başaran, “Genç öğretmenlerimiz en çok ihtiyaç duyulan zamanda atanmayacaksa ne zaman atanacak? 20 bin atama, emekli olan öğretmen sayısını dahi karşılamıyor. 20 bin atamanının öğretmen açığını kapatma noktasında hiçbir etkisi olmayacaktır. Öğretmenlerin talebi olan ek 40 bin atama için öne sürülen ‘kaynak engeli’ gerekçesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Eğitimin tasarruf mu olur? AKP’liler eğer kaynak bulamıyorlarsa günlük masrafı 10 Milyon TL olduğu iddia edilen 1150 odalı Saray’ın giderlerini kısarak öğretmenlerimize destek olmalıdır” diye konuştu.   TOPLUMUN SOSYAL BİR YARASIDIR ‘Atanamayan öğretmen’ konusunun sosyal bir boyutu olduğunu da kaydeden İYİ Parti İl Başkanı Başaran, şöyle konuştu: “Öğretmenler kendilerine en çok ihtiyaç duyulan bir zamanda atanmayacaksa ne zaman atanacak? Bu şekilde öğrenciler öğretmensiz, öğretmenler de ekmeksiz bırakılıyor. Neden ücretli öğretmenlikle açık kapatılmaya çalışılıyor? Neden eğitimin kalitesini düşürmeye çalışılıyorlar? Ayrıca öğretmen atamaları sadece iş bulma meselesi değildir. Olayın bir de sosyal boyutu var. Atanamadığı için ailesine yük olan, evlenemeyen öğretmenler olduğu da göz ardı edilmemelidir. Bu toplumun sosyal bir yarasıdır ve bu kanayan yara bir an önce tedavi edilmek durumundadır.”