25 milyonluk araziye konteynerkondu

Konyaaltı’nda biri ya da birileri yaklaşık 25 milyon değerindeki 30 dönüm orman arazisinde çam ağaçlarını keserek zeytin ağacı dikti. İddia o ki kaçak yapılarla, konteynerkondularla mücadele eden Konyaaltı Belediyesinin çalışanı da o araziye bir konteyner koydu   15 Haziran 2020 günü Akdeniz Manşet Gazetesi ve internet sitesinde yayımlanan ‘Konteynerkent  Konyaaltı’ haberi üzerine yetkililer aynı gün harekete geçmiş, Antalya Konyaaltı Belediyesi konteynerleri polis nezaretinde vinçlerle tek tek kaldırmaya başlamıştı. Hatta bir kısım vatandaş, kendilerini konteynerin içine kapatarak çıkmamakta direnmiş, konuyla ilgili haber https://www.akdenizmanset.com.tr/konteynerkondulari-kaldirmaya-basladilar/171280/ linkinde yer almıştı. Kaçak yapıyla mücadele Haberde, bu konteynerlerle âdeta arazi işgalinin ve kaçak yapılaşmanın yolunun açıldığı, bölgenin konteynerkonduya çevrilmeye çalışıldığı anlatılıyordu. Ancak CHP’li Avukat Semih Esen başkanlığındaki Konyaaltı Belediyesi bu konteynerlerle, kaçak yapı ve ruhsatsız işletmelerle mücadele etse de biri ya da birileri konteyner ev kondurmaktan geri durmuyor.   Belediye çalışanı da yaparsa Konyaaltı Belediyesi konteynerkondularla mücadele ede dursun, aynı belediye çalışanının bile pandemi döneminde, devlete ait orman arazisine konteynerkondu koyduğu ortaya çıktı. Milyonlarca lira değerindeki orman arazisinin benzer yöntemlerle işgal edilmek istendiği öne sürülüyor. Çevre sakinleri önlem alınmasını talep ediyor. Olay, Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Çakırlar bölgesi Suiçeceği Mahallesinde yaşanıyor.   Pandemi döneminde yerleşti İddiaya göre olay şu şekilde gelişti: Çevrenin yerleşik sakinlerinden belediye çalışanı İsmail Palabıyık, evinin birkaç kilometre ilerisindeki ‘2B tapulu 4 dönümlük bir araziyi’ 2012 yılında bazı kişilere sattı. Daha sonra bu kişilerle alım satım konusunda mahkemelik oldu. Ardından 2012’de sattığı tapulu arazinin yakınında, kendisine ait olmayan, 2B vasfı da taşımayan, Orman Bakanlığına ait Hazine arazisine 2020 yılında pandemiyi fırsat bilerek sessiz sedasız bir konteyner koydu.   Çakırlar bölgesinde değerli arazi Konteynerkonduya Palabıyık’ın kendisi, eşi ve çocukları yerleşti. Hatta konteynere güvenlik kameraları yerleştirildi, elektrik ve su hattı çekildi. Ölümcül koronavirüs (Covid-19) pandemisi döneminde yapılanları gören çevre sakinleri belediyeye ve ilgili kurumlara ihbarda bulundu. Çakırlar bölgesi Suiçeçek Mahallesinde 20423 ada 5 parseldeki arazinin girişi ve çevresinin ormanlık alan olduğunu, dönümü ortalama 750 bin lira olan yaklaşık 25 milyon lira değerindeki 30 dönüm kadar orman alanının tehlikede olduğunu iddia etti. Zilyetlik iddiası 2016 yılından bu yana biri ya da birilerince çok değerli alandaki mevcut çam ağaçlarının kesilip toprağın altına gömüldüğü, bu durumun uydu görüntüleri ile kolaylıkla tespit edilebileceği, çamları kesen kişilerin bunların yerine zeytin ağacı diktiği, amacın; ‘bölgeye zeytin ağacı dikilirse ileride Hazine'nin yeri bizim olur, zilyetliğini alırız’ düşüncesi olduğu, pandemi döneminde Mart 2020’de de bölgeye Palabıyık ailesi tarafından konteyner konulduğu, hatta su aboneliği dahi alındığı öne sürüldü.   Koyteynerkondu kaldırılacak Belediye ihbarlar sonrası olay yerine giderek kaçak yapılaşma ile ilgili işlem yaptı. Palabıyık ailesi ise belediye yönetimi ile bu konuda mahkemelik oldu ancak konteynerde yaşamayı sürdürdü. Konuyla ilgili geçtiğimiz gün görüştüğümüz belediye yetkilileri, konteynerin tekrar kaldırılacağını açıklayarak “Esnek çalışma ve filyasyon sebebi ile yüzde 30 personel kapasitesiyle çalışıyoruz. Saha ekiplerimizde iş programı sıkışıyor. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde konteyneri kaldıracağız” dedi.     Jandarma görmüyor mu? Bölge sakinleri “Çam ağaçlarını kim kesip toprağa gömmüş, araştırılsın. Polis ve Çakırlar Jandarma Karakolu olanları görmüyor mu? Yaklaşık 25 milyon lira değerindeki 30 dönüm arazinin geleceği tehlikede. Biz Hazine'ye ait çam ağaçlarından bir kozalağı bile almaya korkarken bunlar pandemi döneminde, Mart-Nisan 2020'de ormana ait, çam ağaçlarının kesildiği bölgeye konteyner koyup içinde yaşıyorlar. Bu kişilerin kendi tapulu evleri, arazileri, arsaları var. Sizce neden konteynerde yaşıyorlar” diye sordu.   Çevre sakinleri şikâyetçi Konteynerde yaşayan Palabıyık ailesinden 2012’de tapulu arazi satın aldıklarını, ancak o günden bu yana kendilerine ait bir tane portakalı dâhi yiyemediklerini belirten çevre sakinleri, kendi tapulu arazilerindeki bahçeye adımlarını her attıklarında direkt jandarmanın arandığını iddia etti. Palabıyık ailesi tarafından "Bizi tehdit ettiler" diyerek şikâyette bulunulduğunu öne süren çevre sakinleri, Palabıyık ailesinin orman içinde yol açtırdığını iddia etti. Haberimiz yayıma hazırlandığı anda konuya ilişkin iddialarla ilgili açıklaması sorulmak üzere cep telefonundan birkaç kez aranılan İsmail Palabıyık’a ise telefonu kapalı olduğu için ulaşılamadı. Whatsapp mesajlarına ise dönüş yapmadı.   Araziyi satan da aynı kişiymiş Bir çevre sakini; "Ben çocuklarımın rızkından kesip biriktirdiğim parayla bir yerimiz olsun istedim. Şimdi tapusu benim adıma olan, üzerime kayıtlı kendi arsama, arazime adım atamıyorum. Bu şahıs hakkında geçtiğimiz günlerde savcılığa suç duyurusunda da bulunduk. Soruşturma devam ediyor. İsmail Palabıyık isimli bu şahıs sağda solda bazı yetkililerin isimlerini da anarak ‘konteynerimizin burada kalmasında çok yardımcı oluyorlar’ diye konuşuyormuş. Ben mağdur bir vatandaşım. Bana bu araziyi satan şahıs, şimdi kendi arazimden faydalanmamı engelliyor. Bence yasa ve yönetmeliklerin ne olduğunu gayet iyi biliyor, bu durumu kullanıyor. Hatta yoldan kendi arazime ulaşmamı da engelliyor, 'buradan geçemezsin' diyor, ortaya kaçak konteyner koymuş. Konteynerkonduları belediye bir taraftan kaldırırken belediye personeli kendisi konteynerkondu yapıyor. Bu nasıl iş?" diye konuştu. Şükrü AĞIRMAN